Üniversitemiz, Prof. Dr. Fuat Sezgin
Yılı kapsamında genç kuşakları İslam bilim tarihi ve Müslüman bilim
insanlarının dünya medeniyetine yaptığı katkılar konusunda aydınlatmak için
çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Bu kapsamda Uşak Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Ekrem Savaş, ‘İslam Bilim Tarihi ve Matematikçiler’ konulu konferans
verdi. Yahya Kemal Salonu’ndaki konferansa, Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan,
Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Nihat İnanç ve Prof. Dr. Mehmet Başalan,
dekanlarımız, akademik ve idari personelimizle öğrencilerimiz katıldı.
TRT’nin ve Uşak Üniversitesi’nin Prof.
Dr. Fuat Sezgin Yılı kapsamında hazırladığı videoların gösterimi ile başlayan programın
açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, “Fuat Sezgin Hocamız 94 yıllık hayatı boyunca
‘Ben Kimim?’ ve ‘Biz Kimiz?’ sorularına cevap
aradı. Türk ve Müslüman dünyasının varlığını sorgulayıp, dünya medeniyetine katkılarını
araştırarak, Batı’nın kurguladığı Batı
merkezli bilim tarihi kurgusunu değiştirecek olan 17 ciltlik bir eser yazdı.
Prof. Dr. Fuat Sezgin Hocamızın bu kadar üstüne düşülmesinin sebebi, bizi
kendimize getirecek, bize kim olduğumuzu hatırlatacak çalışmalara imza
atmasıdır” dedi.
Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Ekrem Savaş, Prof. Dr. Fuat Sezgin’in çalışmalarını ibadet aşkıyla yaptığını
belirterek, “Hocamız, kitap okumayı, kitap yazmayı, bilinmeyenleri ortaya
çıkarmayı kendine vazife edinmişti ve bunları ibadet aşkıyla yapıyordu.
Yaptığınız işin ölümsüz olmasını istiyorsanız işinizi bu şekilde yapın.
Eserleri günümüze kadar ulaşan Mevlana, Mimar Sinan, Yunus Emre gibi insanların
ortak özelliği yaptıkları işlerde aşkları olmasıydı. Müslüman bilim adamlarının
bilime katkılarını toplum olarak yeterince bilemedik hatta öyle ileri gidenler
oldu ki ‘Batı’yı yakalamak için İslam’ı önümüzden kaldıralım’ diyen siyasetçi
ve bilim adamlarımız da oldu. Bana göre, Batı’nın bilimini yakalamanın yolu
geçmişteki Türk ve Müslüman bilim adamlarının yaptıklarını görmektir” dedi.
Prof.
Dr. Ekrem Savaş, ilk Müslümanların bilimsel çalışmalara
büyük önem verdiklerini ve gittikleri yerlerde kimsenin dinine, kültürüne
karışmadıklarını belirtti. Prof. Dr. Ekrem Savaş,
“Müslümanlar gittikleri yerlerdeki bilimsel eserleri Arapça’ya çevirdiler. O
dönemde Müslümanlar arasında okuma ve araştırma çok yaygındı. Bağdat’ta Darül
Hikme isimli bir üniversite, Şam ve Bağdat’ta rasathane kurduran Abbasi
Halifesi Memun’un 70 bilim adamına yaptırdığı ancak kaybolan dünya haritasını
Fuat Sezgin oHhkjjfghgHocamız
Ayasofya Müzesi’nde bir ansiklopedinin içinde buldu ve bu şekilde dünya
haritasını ilk kez Müslümanların yapmış olduğunu kanıtladı. Darül Hikme’de bir
süre çalışan ve oradan Hindistan’a giden Harezmi, orada edindiği bilgiler
ışığında El-Cebir Vel Mukabele eserini yazmıştır. Bu Cebir’in kuruluşudur ve Harezmi’nin
bu kitabı 500 yıl boyunca Batı’da ders kitabı olarak okutulmuştur. Harezmi,
Hesap isimli eserinde de 0 ile dört işlemin nasıl yapılacağını anlatmıştır. Bu
kitap da Batı’nın matematik ve hesapla tanışmasına vesile oldu. Ömer Hayyam da
sadece rubaileri ile ön plana çıkan bir insan değildir. Ömer Hayyam, üçüncü
derece denklemlerin kökünü bulan ilk insandır” şeklinde konuştu.
Batı Medeniyetinin, İslam Medeniyetinden
elde ettiği bilgiler sayesinde bugünkü seviyeye ulaştığını belirten Prof. Dr.
Ekrem Savaş, “Endülüs Kurtuba’da tam 400 bin kitap vardı. 17 tane üniversite
vardı. Endülüs yıkılınca bir papaz Toledo’da bir dernek kurdu. Bu dernek
Müslümanlara ait bütün eserleri Latince’ye tercüme etti. Daha sonra bu eserler
üzerinde çalışarak bugünkü medeniyetlerini oluşturdular. Oradan Oxford, Köln ve
Sorbonne üniversiteleri çıktı. Durum, Doğu Medeniyeti’nin bazı sebepler
dolayısıyla Batı’ya göçünden başka bir şey değildir. 18. yüzyıla kadar batılılar doğudan tercüme
ettikleri eserlere ya Yunanların ya da kendilerinin isimlerini yazmışlardır ama
Müslümanlar emeğe saygı duyarak bunu yapmamıştır. Kitap kime aitse onu
belirtmişlerdir” dedi.
Prof. Dr. Ekrem Savaş, gençlerimizin tarihimizden
ilham alarak azimle çalışmaları gerektiğini söyleyerek, “Siz gençlerin yapacağı
çok şeyler var. Sizin üzerinizdeki yük, bizim üzerimizdeki yükten daha ağır.
Bunları anlatma nedenim şudur: Öncelikle geçmişi çok iyi bilmek gerekiyor.
Geçmişini bilmeyen bir toplumun geleceğini bilmesi mümkün değildir. Bizler Türk
toplumu olarak ‘İki gün bir olan ziyandadır’ düsturunu kendimize rehber
edinmeliyiz. Kendinize güvenin, hiçbir zaman aşağılık kompleksine girmenize
gerek yok. Biz bugünkü medeniyetin kurucusu olan bir milletin evlatları olarak,
bunu çalışarak başarabiliriz. Sizden geçmişinizi iyi öğrenmenizi rica ediyorum”
şeklinde konuştu.
Konferans, Prof. Dr. Ekrem Savaş’ın
dinleyicilerin sorularını cevaplaması ve Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan’ın,
Prof. Dr. Ekrem Savaş’a plaket vermesiyle sona erdi.







