26. Genelkurmay Başkanı E. Org. İlker Başbuğ, Üniversitemiz Veteriner
Fakültesi Prof. Dr. Mehmet Gürkan Konferans Salonu’nda “Türkiye Cumhuriyeti'nin
Kuruluş Hikayesi” konulu konferans verdi. Üniversitemiz Siyaset Bilimi ve
Kamu Yönetimi Topluluğu tarafından düzenlenen etkinliğe akademik ve idari
personelimiz ile çok sayıda öğrencimiz katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, Siyaset Bilimi ve Kamu
Yönetimi Topluluğu Başkanı Alperen Emin Üzümcü'nün konuşması ve “Hey Onbeşli” türküsü
eşliğinde Kurtuluş Savaşı sürecinde çocuk yaşta cepheye giden askerlerimizin
fotoğraflarının yer aldığı sunum ile devam etti.
29 Ekim’de Cumhuriyetimizin kuruluşunun sevincini yeniden yaşayacağımızı
belirten 26. Genelkurmay Başkanı E. Org. İlker Başbuğ, 4 yıl sonra
Cumhuriyetimizin 100. yılını ülkemiz ve milletimiz adına daha güzel şartlarda
kutlama temennisinde bulundu.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Harp Okulu öğrenciliğinden itibaren günlük
tutuğunu, geleceğe dair görüşlerini not defterine yazdığını belirten
İlker Başbuğ, “Bu not defterleri Genelkurmay Askeri Tarih Başkanlığı
tarafından yayınlandı. Bu defterlerden 8 nolu not defteri 1921-1922 yıllarındaki
olaylara ışık tutuyor. 5 Ağustos 1922 tarihinde o not defterine Mustafa Kemal
Atatürk, yeni kurulacak devletin adını yazmış. Devletin adına Türkiye Devleti
diyor. Türkiye Devleti’nin dayanacağı 4 taşıyıcı kolonun, sütunun olacağını
yazmış. Mustafa Kemal, o 4 sütunun birincisi için aynen şu ifadeyi
kullanmış: mektep yani eğitim-öğretim. İkincisi iktisat. Üçüncüsü sanat ve
dördüncüsü ise imar, yapılaşma. O günden bu güne neredeyse 100 yıl geçti acaba
bu konularda arzu edilen noktada mıyız? Eğitim ya da mektep neden bu kadar
önemli? Çünkü eğitim ve öğretimde istenilen noktaya gelmemizin, konulan
hedef çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkmaksa bunun tek yolu eğitim ve
öğretimdir. Eğitimin önemiyle ilgili Mustafa Kemal, “Bir milletin
geleceğini idare etmesi, geleceğini idare etmesi için ilim ve eğitim lazımdır.
Bir milleti kurtarmak için iyi niyetli olmak yeterli değildir. Eğitim bilimi
lazımdır. Eğitim biliminin faaliyet merkezi de mekteptir” diyor” şeklinde
konuştu. İlker Başbuğ, Atatürk’ün çocuklara ilk ve orta öğretimde
öncelikli olarak insanlığa hürmet, vatan ve millet sevgisi, şeref ve onur ile
bağımsızlık kavramlarının öğretilmesi gerektiğini söylediğini de ifade etti.
Tam bağımsızlığın sağlanması için ekonomik bağımsızlığın çok önemli olduğunu
ifade eden İlker Başbuğ, “ Siz ekonomik olarak tam bağımsız hareket
edemiyorsanız zaten siyasal, kültürel anlamda bağımsızlığınızı sağlamada
zorlanırsınız. 1923 yılından 1938 yılına kadar Atatürk döneminin ekonomisini
incelediğimizde oradaki temel noktanın ekonomik bağımsızlığı korumak üzere
olduğunu görüyoruz. Ülkelerin yıkılışının ana nedenine baktığınızda ekonomik
nedenler karşınıza çıkıyor” dedi.
Dünya Çapında Olağanüstü Bir Örnek
İnsanlığa sevgi, hürmet konusu açısından Mustafa Kemal Atatürk’ü doğru
anlayıp anlamadığımızı sorgulamamız gerektiğini belirten İlker Başbuğ,
“Dünya bu açıdan onu bizden daha doğru anlamış. 27 Kasım 1978 günü
UNESCO bir karar alıyor. UNESCO, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal
Atatürk’ün yüzüncü doğum yıl dönümünün 1981 yılında anılacağını hatırlayarak
Atatürk’ün UNESCO’nun üzerinde çalıştığı tüm alanlarda olağanüstü bir devrimci
olduğunu, birinci nitelik olarak devrimci niteliğini yazmış. İkinci nitelik
olarak özellikle onun sömürgecilik ve emperyalizme karşı en önde açılan
savaşlardan birinin ilk lideri olduğunu ama esas şimdi konuştuğumuz konuyla
bağlantılı olarak bakın ne diyorlar: ‘Dünya ulusları arasında karşılıklı
anlayışın, sürekli barışın kurulması için çalışmalarının olağanüstü bir örnek
oluşturduğunu ve tüm yaşamı boyunca insanlar arasında hiçbir renk, din veya ırk
ayrımı gözetmeksizin, bir uyum iş birliği çağının doğacağına olan inancını
hatırlayalım. UNESCO size bunu tescil ediyor. İnsanlar arasında hiçbir
renk, din veya ırk ayrımı gözetmeksizin, onlarla uyum ve iş birliği içeresinde
çalışmayı hedefleyen bir lider karşımıza çıkıyor” dedi.
Konferans, İlker Başbuğ’un dinleyicilerin sorularını cevaplaması ve
İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Özdemir’in İlker
Başbuğ’a hediye vermesi ile sona erdi.








