
Üniversitemiz
Senatosunda 15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Günü münasebetiyle Dr. Sezai
Çelik tarafından "15 Temmuz Milli İrade Milli Güç" konulu konferans
verildi. Dr. Sezai Çelik'in 15 Temmuz'u ve o gece yaşananları unutmamak, milli
bilinci her daim canlı tutmak amacıyla yurdumuzun farklı illerinde verdiği
konferanslardan 51’incisine Üniversitemizin ev sahipliği yaptığı konferansa
Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet Başalan,
Genel Sekreterimiz Prof. Dr. Metin Arslan ve senato üyeleri ile Bölüm
Başkanlarımız katıldı.
Saygı
duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program Kur’an’ı Kerim tilaveti ile devam
etti. Programın açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, 2016
yılı 15 Temmuz gününde milletimizin gösterdiği güçlü irade vesilesiyle karanlık
bir gecenin sonunda aydınlık bir sabaha kavuştuğumuzu belirterek, “O gece
verilen mücadelenin sonunda da bu memleketin insanının neler yapabilecek güçte
olduğunun görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu gibi durumlarda can kayıpları
oluyor ve bu can kayıplarının acısı bütün vatan sathında duyuluyor. Hamdolsun
ki o gecenin sabahında selalarla birlikte güzel bir güne de başlamış olduk”
dedi.
Rektörümüz,
15 Temmuz gecesi ilk asistanlarımızdan olan ve TÜRKSAT Tesisler Direktörü Ahmet
Özsoy’un naaşını ararken yaşadıklarını paylaşırken duygulu anlar yaşadı. Rektörümüz,
“Adli Tıp’ta oluşturulan soğuk hava alanlarında gördüğüm bir ihtiyarı unutamam.
Ak sakallı, vücudunun yarısı olmayan bir ihtiyar sanki tebessüm ediyordu.
Ahmet’i ararken gördüğüm o manzarayı, o ak sakallı ihtiyarı unutamam. Bu
sahneyi gördükten sonra kendi adıma şunları söyleyebilirim ki; bu memlekette
oynanan oyunları çok daha iyi idrak ettik. Bu milletin her şeyiyle beslenen o
leş kargaları genç-yaşlı demeden sivil- güvenlik görevlisi demeden yapmış
oldukları saldırılarla 251 kardeşimizin hayatına sebep oldular. Bizler
Üniversite olarak gelecek olan 7 bin öğrencimize, mevcut 35 bin öğrencimize her
daim değerlerimizi, 15 Temmuz'u, Çanakkale'yi, Kurtuluş Savaşı'nı hatırlatma
mecburiyetimiz var. Sadece Tarih Bölümümüzün değil, 124 bölümümüzün, 1300
akademik personelimizin böyle bir sorumluluğu vardır. 251 şehidimiz için geçmişten
günümüze bütün şehit ve gazilerimiz için bunun mecburiyetindeyiz. Bizim bu ülke
sınırları dışında gidecek bir yerimiz yok. İşin duygusal yanı bir tarafa
gerçekçi bir şekilde bu yaşananları gençlerimize anlatmamız gerekiyor” şeklinde
konuştu.
15
Temmuz gecesi evinin bulunduğu sitede komşularıyla hızlıca organize olarak
Boğaziçi Köprüsüne doğru yürüyüşe geçtiklerini belirten Dr. Sezai Çelik, o gece
şahit olduğu olayları videolar eşliğinde detaylı bir şekilde anlattı.
Fatih
Koca’nın köprüdeki vahşeti medyadan önce dünyaya ilk duyuran kişi olduğunu aktaran Dr. Çelik, “Bütün gece mütemadiyen durmaksızın
ateş açılmasına rağmen oradaki vatandaşlarımızın göstermiş olduğu olağan üstü
cesaret ve vatanperverlik hissinin bütün alana hâkim olması çok önemlidir.
Vurulanlar vatandaşın yardımıyla alandan uzaklaştırılıyordu ama asla oradaki
kişiler alanı terk etmiyordu” diye konuştu.
15
Temmuz gecesinde Vatan sevgisi taşıyan insanların milli iradeye saldırı olunca
farklılıkları bir kenara bırakarak tek vücut olduğunu, yaralılara pansuman
yapılabilmesi için üzerindeki elbiseyi, atleti dahi çıkarıp veren, kendi yaralı
olduğu halde diğer yaralı arkadaşına daha önce yardım edilmesini isteyen
vatandaşlarımıza şahit olduğunu ifade eden Dr. Sezai Çelik, "Daha önce ülkemizde yapılan darbe
girişimleri başarılı gibi görünse de 15 Temmuz' da milletimiz 'yeter
yaptıklarınız' deme gücünü, kudretini, cesaretini göstermiştir. Hiç şüphesiz
yeni gençlikte ben bunların daha fazlasını görüyorum. Egemenlik kayıtsız
şartsız milletindir. O gece, FETÖ ve adamlarının silahlı, vahşi, karanlık, pis ve
çirkin yüzlerini, katil ve zalim yüzlerinin su yüzüne çıktığı bir gecedir.
Maalesef o geceye kadar bir çoğumuz bir karara varamamıştık. Yine de o gece
vatan sevdalılarının ve civanmertlerin, vatan hainlerine ve namertlere karşı
sımsıkı saf tuttuğu gecedir. Mütemadiyen üstümüze kurşun sıkanlara karşı 'Allahu Ekber' diye cevap verdiğimiz gecedir. Bu taraftan bir kişi taş bile atmadığı
halde 7 saat boyunca üzerimize kurşun sıktılar. Yanı başımızda arkadaşlarımız
yaralandı, şehit oldu çok büyük ıstırap çektik. Karşımızdakilerin ne kadar
alçak, şerefsiz olduklarını anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalıyor"
dedi.
Konferansta
izlenilen bir videoda da 15 Temmuz'da darbecilere karşı koyan meme kanseri olan
bir hanımefendinin meme kanserinden ölmektense vatan için ölmeyi tercih
ettiğine değinen Dr. Sezai Çelik, vatanın bizlere altın tepside sunulmadığını,
bu vatanın atalarımızın kanlarıyla sulanarak büyük mücadele ve fedakarlıklar
sonrasında bizlere miras kaldığının idrakiyle söylenmiş olduğunu ve bizlerin de
çocuklarımıza, gençlerimize bu şuuru vererek yetiştirmemiz gerektiğini söyledi.







