14
Mart Tıp Bayramı, Üniversitemiz Tıp Fakültesi tarafından beyaz önlük giyme ve
yemin töreni ile kutlandı. Mavi Salonda düzenlenen etkinliğe, Rektörümüz Prof.
Dr. Ersan Aslan, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet Başalan, Genel
Sekreterimiz Dr. Öğr. Üyesi Şevket Evci, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esra Dilek
Keskin, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Atike Tekeli Kunt, Tıp Fakültesi Hastanesi
Başhekimi Prof. Dr. Turgut Deniz, dekanlarımız ve Meslek Yüksekokulu
müdürlerimiz, Tıp Fakültesi öğretim üyeleri, öğrencilerimiz ve öğrenci
yakınları katıldı.
Saygı
duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program Tıp Fakültesi Genel Cerrahi
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çağatay Erdem Daphan'ın öğretim üyeleri adına
yaptığı konuşma ile devam etti.
Çalıştığınız Ortamı
Önemseyin ve Sevin
Tıp
Fakültemizin kuruluşunu, mekan ve teknik olarak Tıp Fakültemizde geçmişten
bugüne yaşanan değişimleri anlatan Prof. Dr. Çağatay Erdem Daphan, “Sayın
Rektörüm, Sayın Dekanım, değerli meslektaşlarım, sevgili öğrenciler ve değerli
konuklar; 14 Mart Tıp Bayramınızı kutlar, esenlikler dilerim. Sayın Dekanımız
Prof. Dr. Esra Dilek Keskin, Tıp Bayramı nedeniyle ilk öğretim üyesi olarak
konuşma yapmamı istediğinde çok onurlandım ve biraz da hüzünlendim. Burada
göreve başlayalı 27 yıl olmuş. 1997 yılı Ekim ayında Tıp Fakültemizin kurulma
çalışmaları başladı. 2004 yılında ilk mezunlarımızı verdik. Geçmişte teknik
anlamda bazı eksikliklerimiz olsa da özverili çalışmalar ile bunları atlattık.
2013 yılında şu anda hizmet verdiğimiz binaya taşındık. Bir avuç öğretim üyesi
ve çalıştığı mekanı benimseyen asistanlarla ve öğrencilerle bugünlere geldik.
Şimdi günde yüzlerce hastaya bakıyor ve yılda binlerce ameliyat yapıyoruz. Milyonlara
hizmet veren bir kurum haline geldik. Önlük giyecek öğrencilerimize naçizane
tavsiyem; çalıştığınız ortamı önemser ve severseniz, bir şekilde gerisi
gelecektir. 27 yıl öncesine bakarak geldiğimiz noktayı farklı buluyorum. Bu
vesileyle 14 Mart Tıp Bayramınızı bir kez daha kutlarım. Teşekkür ederim.” dedi.
Programda
konuşma yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esra Dilek Keskin, “Sayın Rektörüm
ve Rektör Yardımcım, Sayın dekanlar ve öğretim üyelerimiz, değerli öğrencilerimiz
ve kıymetli misafirlerimiz, hepiniz hoş geldiniz. Çağatay Hocamıza hekimliğin
nasıl adanmışlık gerektirdiğini anlatan konuşması için teşekkür ederim. Beyaz
önlük giyme törenini maalesef 4 yıl boyunca yapamadık. Pandemi süreci olması ve
geçen yılda 6 Şubat depremi nedeniyle 1.,2. ve 3. sınıflarda hibrit ve uzaktan
eğitime geçmek zorunda kaldık. Bu nedenlerle törenlerimizi erteledik ancak bu
yılın sizler için ayrı bir özelliği var. Bu sene ilk defa akredite olmuş bir
Tıp Fakültesi olarak yola başlıyorsunuz. Bu seviyeye gelebilmek için gayret ve
çaba gerektiren çok uzun süreçlerimiz oldu. Akredite bir fakülte olabilmemizin
arkasında çok büyük bir emek var.” şeklinde konuştu.
İşgal Sonrasında
Yapılan İlk Sivil Direnişe Tıbbiye Öğrencileri Öncülük Etti
Ülkemizdeki
tıp eğitiminin tarihçesini, Tıbbiyeli Hikmet başta olmak üzere Tıbbiye
öğrencilerinin Milli Mücadele’ye katkılarını anlatan Prof. Dr. Keskin, “1918’de
İstanbul’un işgalinden sonra Tıp Fakültesi de işgal ediliyor. Bu esnada
öğrencilerden üniforma giymeleri yasaklanıyor. Bu durum İngilizleri dünya
basınında zor durumda bırakınca İngilizler geri adam atmak zorunda kalıyor ve
öğrenciler tekrar üniformalarını giymeye hak kazanıyor. Bundan sonra öğrenciler
3. Sınıf öğrencisi Tıbbiyeli Hikmet’in önderliğinde bir plan yapıyor. İşgal
altındaki okulun dekanıyla beraber ‘92 yıldır biz 14 Mart’ı Tıp Bayramı olarak
kutluyoruz. Biz bilimsel bir program yapmak istiyoruz’ diyerek İngilizleri ikna
ediyorlar. Öğrenciler üniformalarının içine sakladıkları Türk Bayrağını
toplantı sonrası çıkararak büyük bir gösteri yapıyorlar. Bu gösteri çok ses
getiriyor. Bu arada Tıbbiyeli Hikmet ve arkadaşı Yusuf iki saat kulesinin
arasında çok büyük bir Türk Bayrağı asarak İstanbul’un çoğu yerinden bunun
görünmesini sağlıyorlar. Aslında bu ülkemizin işgali sonrasında yapılan ilk
sivil direniş. Bu direnişin tıbbiyeliler tarafından yapılmış olması oldukça
önemli. Böylece Hikmet Bey 14 Mart Tıp Bayramının onurlu adı olarak tarihe
geçiyor. Bu vesile ile Tıbbiyeli Hikmet’i, arkadaşlarını ve bizleri yetiştiren
hocalarımızı saygıyla anıyorum” dedi.
“Kökleri Bilmek,
Göklere Gidebilmek İçin Önemli Bir
Yoldur”
Öğrencilerimizi
milletimizin en değerli emanetleri olarak gördüğünü ifade eden Rektörümüz Prof.
Dr. Ersan Aslan, “Çok kıymetli misafirlerimiz ve mesai arkadaşlarım, geleceğimizin
teminatı olan sevgili öğrencilerimiz, 14 Mart Tıp Bayramı kutlamalarımıza
hepiniz hoş geldiniz. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Geçmişle bağı koparmamak
ve geçmişe bakarak geleceğe şekillendirmek önemli bir şey. Bir ağacın kökünü
yok ederseniz o ağacın yaşamasının imkanı yok. O yüzden köklerimizi, geçmişte
neler yaptığımızı bilmemiz gerekiyor. Buradaki bütün değerli misafirlerimizin
bilmesini isterim ki emanetiniz emanetimizdir. Bizlere emanet edilen
öğrencileri inşallah en güzel şekilde 6 yıl sonra sizlere teslim edeceğiz. Bu
sene gelen gençlerimiz akredite olan bir fakültede eğitim görecekler. Bütün
fakültelerimizde akreditasyon çalışmaları devam ediyor. Bir gencimiz akredite
olan bir Tıp Fakültesinden mezun olduğu zaman yurt dışında veya ülkemizdeki
sağlık kuruluşlarında kendilerine öncelik verilecektir. Akreditasyon belgesi dünya
standartlarında eğitim verildiğini gösteren bir belgedir. İnşaallah 6 yıl sonra
evlatlarınız milletimize hizmet etmek üzere yollara düşecekler. 26 farklı
şehirden 164 gencimiz Tıp Fakültemize geldi. Üniversitemizi ve şehrimizi tercih
ettiğiniz için teşekkür ederim. Tabi ki bu tercihiniz diğer üniversitelerde
öğretim gören gençler gibi sizlere de bazı sorumluluklar yüklüyor. Her biriniz
öğrencilik vazifenizi en iyi şekilde yerine getirerek 4.00 ortalama ile mezun olmalısınız.
Mezun olduktan sonra sadece iş sahibi olmak yeterli değil. Şu anda Tıp
Fakültemizde eğitim gören 1068 öğrencimizin içinden belli bir kısmı hekimlik
eğitimine ek olarak bazı şeyleri de hocalarından talep etmeleri gerekiyor.
Ülkemizin yakın, orta ve uzun geleceğe dair hedeflerine baktığımızda bu
kapsamda önemli çalışmalar yürütüldüğünü görmekteyiz. Bir ülkenin uluslararası
arenada ekonomik göstergeler açısından öne çıkmasının bir yolu vardır. O da
orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünler üretmekten, onları içeride kullanmaktan
ve sonra dışarıya satmaktan geçer. Tıp Fakültesinde eğitim aldıktan sonra bazı
gençlerimizin Ar-Ge çalışmaları içinde bulunması lazım. Yaptığınız
çalışmalarla, ürettiğiniz yerli teknolojik ürünlerle dışarıya olan
bağımlılığımızı ortadan kaldırırsanız işte o zaman yapmış olduğunuz meslek
amacına ulaşmış demektir. Birinci sınıftan itibaren öğrencilerimiz bir şekilde
Ar-Ge ve proje faaliyetleri içinde yer almalılar. Alper Gezeravcı, uzayda 15
gün kaldı ve geri döndüğünde kapsülden çıkarken bazı insanların desteğiyle
yürüdü. Bu durum, doktor adayları olarak sizleri ilgilendiren küçük bir örnek. Ülkemizin
uzay çalışmalarına bu anlamda destek verebilirsiniz. 2053 yılında uzayda
Metehan Uzay Üssü kurma projemiz var. Projemiz ile ilgili farklı bilimsel
disiplinleri ilgilendiren konular olduğu gibi uzay şartlarında zihinsel ve
fiziksel sağlığın nasıl korunacağını, sağlık hizmetinin nasıl verileceğini de düşünmek
ve bu konuda projeler üretmek sizlere düşüyor. Geçmişte sağlık alanında önemli
çalışmalara imza atmış bir medeniyetin mensubuyuz. Fuat Sezgin Hocamız, tıp ve
eczacılık alanında yaptığımız çalışmaları eserlerinde anlattı. Geçmişte
yaptığımız gibi şimdi ve gelecekte de yapabiliriz. Kökleri bilmek, göklere
gidebilmek için önemli bir yoldur. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.” şeklinde konuştu.
Rektörümüz
Prof. Dr. Ersan Aslan, konuşması sonrasında Tıp Fakültemizden emekli olan öğretim
üyeleri Prof. Dr. Üçler Kısa ve Doç. Dr. Taner Sarak’a bugüne kadar yaptıkları
çalışmalar dolayısıyla teşekkür ederek plaket verdi.
Rektörümüz,
2022-2023 Yılı Akademik Yayın Ödülü birincisi Prof. Dr. Nuray Bayar Muluk’u
başarısı dolayısıyla tebrik etti ve teşekkür belgesi verdi. İkinci olan Doç.
Dr. Pelin Zeynep Bekin Sarıkaya ile üçüncü olan Doç. Dr. Adnan Özdemir’e
belgelerini Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet Başalan verdi.
Tıp
Fakültemizin akreditasyon belgesi alma sürecinde önemli çalışmalar yapan Eğitim
Planlama Kurulu Üyelerine teşekkür eden Rektörümüz, Eğitim Planlama Kurulu
Üyelerine teşekkür belgesi verdi ve toplu fotoğraf çektirdi.
Program,
Dönem 1 öğrencilerimizin beyaz önlük giymeleri yemin töreni ile devam etti.
2022-2023
YKS sonucuna göre Üniversitemiz Tıp Fakültesini en yüksek puanla kazanan öğrencimiz
Neslihan Ölmez’e beyaz önlüğünü Rektörümüz Prof. Ersan Aslan giydirdi. Öğrencimize
hediye veren Rektörümüz, öğrencimizin ailesi ile hatıra fotoğrafı çektirdi.
Beyaz
önlükleri ile ailelerinin huzuruna çıkan Tıp Fakültesi 1. Sınıf öğrencilerimiz,
Prof. Dr. Ayla Kürkçüoğlu öncülüğünde yemin ettiler.
Dönem
birincisi öğrencilere hediye verilmesi ile devam eden programda akademik
yükseltme alan ve akademik kadromuza katılan hocalarımıza Tıp Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Esra Dilek Keskin tarafından biniş giydirildi.
Program,
dönem 2,3 ve 4 öğrencilerimizin yemin etmeleri ile sona erdi.
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)