2. Uluslararası Savunma
Sanayi Sempozyumu açılışı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın katılımıyla Üniversitemiz
Mavi Salon’da yapıldı. Sempozyuma, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kırıkkale Valisi
Dr.Mehmet İlker Haktankaçmaz, Kırıkkale Milletvekilleri Ramazan Can, Abdullah
Öztürk, Mehmet Demir, Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı, Cumhuriyet
Başsavcısı Kasım Tüten, Rektörümüz Prof. Dr. Ekrem Yıldız, Savunma Sanayi
Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, MKEK Genel Müdürü Ahmet Taşkın,
Yahşihan Kaymakamı Fatih Yılmaz, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Hakan Kocamış,
Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yücel Yücel, İlçe Belediye
Başkanları, akademisyenler, firma sahibi davetliler ve öğrenciler katıldı.
Milletlerin
Varlığını Sürdürebilmesi Güçlü Savunma İle Mümkündür
Sempozyumun açılış
konuşmasını yapan Üniversitemiz Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi ve
Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Recep Çalın, “Geçmişten günümüze
ulaşan, dünya tarihinde kalıcı izler bırakan birçok millet; var oluşunu köklü
ve güçlü bir devlet yapısına borçludur. Üç tarafı denizlerle, dört bir
tarafı da düşmanlarla çevrili bir coğrafyada yaşayan milletimizin, varlığını
sürdürebilmesi ancak güçlü bir savunma sanayi ile
mümkündür. Komşu ülkelerde yıllarca süren iç savaşlar, dış güçler
tarafından desteklenen içimizdeki vatan hainlerinin kanlı Darbe Girişimi, bunun
en bariz delilidir. Buradan hareketle, devletimizin ilelebet yaşayabilmesinin
yegâne teminatı savunma sanayisinin güçlü olmasına bağlıdır. En son
teknoloji ile donatılmış millî bir savunma sanayisine ulaşmak, öncelikli bir
millî devlet politikamız olmalıdır. Bu hedefler doğrultusunda Üniversitemizde
üç gün boyunca 168 sözel bildirinin sunulacağı 2. Uluslararası Savunma Sanayi
Sempozyumunu düzenliyoruz” dedi.
Savunma
Harcamaları Ülkelerin Sigortasıdır
Prof. Dr. Çalın’ın
ardından konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Ekrem Yıldız, “ Bir ülkenin
varlığı ve bağımsızlığının korunmasında savunma devletin vazgeçemeyeceği bir
hizmettir. Savunma harcamaları ve hazırlıkları ülkelerin bir nevi sigortasıdır.
Bu bağlamda yapılacak hazırlık, altyapı ve donanımlarda dışa bağımlılığın
azaltılması ve dolayısıyla millileşme büyük önem arz etmektedir. Özellikle son
yıllarda Ar-Ge ve savunma sanayii yatırımları ile dışa bağımlılığın
azaltılmasına önemli destekler sağlanmış ve somut neticeler alınmıştır. Savunma
sanayisine ilişkin politikalar yeniden kurgulanmıştır. Türkiye 2000’lerin
başında bu alanda %80 dışa bağımlı iken oran bugün %40’lara inmiştir. Hedef ise
%20 olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda gelişmeler olmuştur: Uydu sistemi
çalışmaları, tank, taarruz helikopteri, insansız hava araçları, savaş gemileri,
eğitim uçağı, Milli piyade tüfeği ve benzeri birçok alanda üretimler
gerçekleştiriliyor ve Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim ediliyor” dedi
Üniversitemiz
Teknokent’i Önemli Cazibe Kaynağı Olacak
Üniversitemiz
Teknokentinin milli savunma sanayimize önemli katkılar sağlayacağını belirten
Rektörümüz Prof. Dr. Ekrem Yıldız, “Üniversitemiz Teknokenti birçok benzerinden
farklı olarak savunma sanayiinin belkemiği kuruluşlarla ortaklığı vardır. MKEK
%17 payla en büyük ortağımız olup SSM , TUBİTAK , KTSO ve Gazi Üniversitesi ortağımızdır. Yeni Teknokent binamız bu yaz
inşallah hizmete açılacaktır. Teknokentimizin bu yapısıyla ilimizde kurulan silah
ve mühimmat OSB’yle önemli bir cazibe kaynağı olacağına inanıyoruz” dedi.
Savunma
Sanayinin Milli Olmasından Yanayız
Sempozyum açılışında
konuşan Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yücel Yücel
savunma sanayisi içinde metal işçilerinin önemli bir yere sahip olduğunu
belirterek, “Ülkemizin bağımsızlığı için çok önemli olan savunma sanayinin
temel direğiyiz. Milli Savunma projesi hayata geçmiştir. Yapılan
yatırımlarla TSK’nın ihtiyaçları yerli olarak
karşılanıyor. Sendika olarak savunma sanayine destek vereceğiz. Bu
sektörün milli olmasından yanayız. Kırıkkale’yi bir sanayi kentine dönüştüren
herkese teşekkür ediyorum’’
Savaşı
Teknoloji Kazanır
MKE Genel Müdürü
Ahmet Taşkın savaşların artık bilek gücü ile kazanılmadığını belirterek, “
Savaşı teknoloji kazanır. İman dolu yürekler olsa da teknolojik eksikle
savaşmak mümkün değildir. Fatih Sultan Mehmet´in ürettiği ilk toplar en üstün
teknoloji idi. Bu sayede İstanbul fethedildi. Üretim teknolojisi güncelleştirme
ve yenileme çalışmaları yapıyoruz. Çelik yatırımı devam ediyor, en büyük
yatırım talebi budur. 100 milyon dolar bütçesi var. Silah sistemleriyle ilgili
olarak Kırıkkale Üniversitesinde de çalışmalar yapıldığını öğrendim. Yapılan
çalışmalarda bu çelikten faydalanmayı düşünüyoruz” dedi.
Yerli
Ve Milli Teknoloji Faaliyetlerine Yoğun Olarak Devam Etmekteyiz
Kırıkkale’nin,
savunma sanayi alanında önemli bir il olduğunu belirten ve teknolojik olarak bağımsız bir savunma sanayinin gerekliliğini
vurgulayan Savunma Sanayi Müsteşar Müsteşar Yardımcısı Celal Sami Tüfekçi, “Son
yıllarda dünyada ve özellikle bölgemizde yaşanan olaylar dikkate alındığında,
her türlü tehdide karşı modern ve güçlü bir silahlı kuvvetlere sahip olma ve bu
kuvveti kendi kaynakları ile idame ettirebilme mecburiyetimiz çok daha önemli
hale gelmiştir. Güçlü silahlı kuvvetlerin en önemli özelliği teknolojik olarak
bağımsız bir savunma sanayiidir. Bu nedenle Müsteşarlık olarak TSK’nın ve diğer
kamu güvenlik kurumlarının platform, sistem, teçhizat ve ekipman ihtiyaçlarını
mümkün olduğunca fazla yerli katkı ve milli teknolojilerle karşılama
faaliyetlerine yoğun olarak devam etmekteyiz” şeklinde konuştu.
Yerli ve Milli Savunma Sanayi Hedefimiz
Var
Sempozyumda konuşma
yapan AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, “Sayın Bakanımız, 15
Temmuz’da alçak FETÖ teröristlerine meydan okumuş, milleti motive etmiş ve
FETÖ’nün şevkini kırmıştır. ‘Gerekirse burada öleceğiz’ diyen
bir bakanı ağırlamaktan gurur duyuyoruz. Yerli silahı kentimizde üretiyoruz. El
Bab´da DEAŞ´a karşı yurt içinde ise
PKK’ya karşı milli silah kullanacağız. Yüzde %80´i yerli ve milli savunma
sanayi hedefimiz var. Bu hedefe ulaşacağımıza inanıyorum” dedi.
Üniversitemiz,
Kırıkkale İli İçin Bir Değer
Can’ın konuşmasının
ardından Üniversitemizin Kırıkkale ili için bir marka değer olduğunu
vurgulayarak konuşmasına başlayan Vali İlker Haktankaçmaz, “Bu marka değer
bugün düzenlemiş olduğu bu sempozyumla Kırıkkale için tespit ettiğimiz
stratejik hedeflerden birisi olan savunma sanayinin üssü olma, silah sanayinin
merkezi olma hedefine bizi bir adım daha yaklaştırıyor. Böyle bir hedefimiz var
ve bu hedefi il olarak gerçekleştireceğimize inanıyorum” dedi.
Tekelleşme
Dünya Barışına Kast Ediyor
Konuşmalarına Milli
Savunma Sanayinin önemli bir konu
olduğunu belirten Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ, “Ülkelerin kendilerine savunma
alanında yeterli olması büyük bir güç göstergesi ve caydırıcı bir unsurdur.
Dünya da savunma sanayini belirli bazı ülkelerin elinde bulunuyor ve bu
tekelleşme dünya barışına kast ediyor” dedi.
İmkânı ve Gücü Olan Bir Türkiye Var
“2002 yılına
baktığımızda savunma sanayimizin yüzde yüz dışarıya bağlı olduğunu söyleyen
Adalet Bakanı Bozdağ, bu nedenle milli ve yerli savunma kararı aldıklarını
belirtti. Bozdağ, “ Savunma sanayinde millileşmede yüzde 60´ları geçtik ve
hedefimiz yüzde 80´i bulmaktır. Ülkemiz kendi kendine yetecek, bölgede huzur ve
barışın sigortası olacaktır. İsrail den insansız hava aracı aldık ve bu
araçları artık kendimiz yapıyoruz. Savunma sanayinde sadece kar amaçlı çalışma yapmak
zorunda değiliz. Türkiye bu alanda kar hesabı yapmadan kendi güvenliği için bu
adımları atmak zorundadır. Göktürk uydusu semada. Bütün dünyayı takip ediyoruz.
İmkânı ve gücü olan bir Türkiye var” dedi.
Türkiye
Bölgede Barışın Ve Huzurun Sigortası Olacaktır
Türkiye’nin önemli
bir konuma sahip olması nedeniyle savunma sanayisinin de güçlü olması
gerektiğini vurgulayan Bozdağ, “2023 de yüzde 80 hedefimize ulaşacağız. 1974
Kıbrıs Barış Harekatı başlayınca ülkemize ambargo başladı. 2002’ye kadar ‘Bir
savaş olsa ne yapacağız’ diye kimse sormadı. Türkiye bulunduğu bölgede
stratejik öneme sahip bir ülke. Savunma sanayisinde güçlü olmalıyız. Bu gücü,
biz güçlü olalım yeryüzünü kana bulayalım diye istemiyoruz. Biz öldürmek
konusunda kimseyle yarışa girmeyiz. Biz iyilikte, güzellikte, insanlığı barış
ortamına çekmekte yarışa varız. Türkiye yerli ve milli bir savunma sanayisini
kurmak için büyük bir karar aldı ve bu kararı uyguluyor. Türkiye kendi kendine
yetecek ve bölgede barışın ve huzurun sigortası olacaktır.
Bozdağ terörün dış
kaynaklardan beslendiğini belirterek, “Terör örgütleri silahları bazı
ülkelerden alıyor. 10 civarında örgütle mücadele eden tek ülke biziz. PKK´nın elindeki
silahları kim veriyor biz biliyoruz. Terörü desteklemekten vazgeçin terörün
vatanı, dili olmaz. Taşeron terör örgütlerinin ipleri birinin elindedir. Batı
ve terör örgütleri Silahlı Organize Sanayi adımlarına karşı çıkıyor. Yerli ve
milli bir sistem kurduğumuz için bunları yapıyorlar. Türk halkı milli olmaya
devam edecektir. Biz savunma sanayini barışı ayakta tutmak için, terör
örgütlerinin bölgede cirit atmasını önlemek için ayakta tutmak zorundayız” dedi.
Sayın Bakanımıza Rektörümüz tarafından plaket sunulması ile açılış töreni sona
erdi.
