27 Nisan 2017

Üniversitemizde Kutlu Doğum Haftası Münasebetiyle Panel Düzenlendi

Üniversitemizde, Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle İslami İlimler Fakültesi ve İl Müftülüğü tarafından “ Kuranı Kerim ve Sünnette Güven Toplumunun Esasları” konulu panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Doç. Dr. Mevlüt Erten’in yaptığı panelde konuşmacı olarak, Kırıkkale İl Müftüsü Şahin Yıldırım, Üniversitemiz öğretim üyeleri Yrd. Doç. Mesut Cevher ve Yrd. Doç. Muhammed Güngör yer aldı.

Güven Meselesi Dinin Öz Noktalarından Birisidir

Kuranı Kerim tilaveti ile başlayan panelin açılış konuşmasını Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Nihat İnanç yaptı. Prof. Dr. İnanç,  “Bir toplumun temelinde güven yoksa o toplum hakkında çok fazla bir şey konuşabileceğimizi sanmıyorum. Hz. Muhammed’i (sav) anlamak sadece salavat getirmek, tesbihatlarla sınırlı tutmak demek değildir. Hz. Peygamber’i anlamak ve öğretisini yaşamak Hz. Peygamber’e mektebi bir bağlılığı gerektirir. İslam coğrafyasında yaşayan bizler ve kendini Müslüman olarak tanımlayan insanlar Hz. Muhammed’i (sav) mektebi olarak anlamış ve yaşamış olsalardı emin olun ki İslam coğrafyası bu zilleti yaşamamış olurdu. Güven meselesi dinin öz noktalarından birisidir. Bir hadisi şerifte müminlerin emanete hıyanet etmeyen, sözlerinde duran ve yalan konuşmayan kişiler olduğu belirtiliyor. Bu üçünü yapanlar münafık olarak tanımlanır. Kendi zaaflarımıza İslami kavramları kılıf yapıp zaaflarımızı meşru gösterme yoluna girmemeliyiz. Bugün adı ‘İslam ülkesi’ olan ülkelere baktığımızda kendi güvenliklerini  ‘müşrik’ olarak tanımlanan ülkelerde arıyorlar. Bu zül olarak bize yeter. Birbirimize güvenmememiz en büyük problemlerimizden birisidir”dedi.

Müminler Birbirine Yardımcı ve Güvenilir Olmalı

Açılış konuşmasının ardından programın panel kısmına geçildi. Üniversitemiz öğretim üyesi Yrd. Doç. Mesut Cevher Kuran ve Sünnet’te Güven Kavramını anlattığı konuşmasında, “Hz. Peygamber (sav) bizim için en güzel örnektir. Peygamber Efendimiz (sav) ‘Size benden sonra öyle bir şey bıraktım ki eğer onlara sımsıkı sarılırsanız asla dalalete sapmazsınız. Bunlar Kuran ve sünnettir’  diyor.  Allah bizler için Kuranı Kerim’de Tevbe Suresi’nde çok keskin bir kural koyarak mümin erkeklerin ve mümin kadınların birbirinin dostu ve yardımcısı olduğunu, birebirlerine karşı güvenilir olduklarını belirtiyor. Buhari’de geçen bir hadiste Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) üç kere ‘Vallahi mümin olamaz’ diye yemin ediyor. ‘Kim mümin olamaz ya Resulullah (sav)?’ diye kendisine sorulunca da komşusunun şerrinden emin olmadığı kimsenin mümin olamayacağını söylüyor. İmanın şartı olarak komşun, dostun senden emin olmalıdır. Fıkıh alimleri aynı şehirde yaşadığın insanların senin komşun olduğunu söylemektedir. Peygamber Efendimiz (sav) mümin olabilmek için kalbin ve dilin bir olması gerektiğini söylüyor. Nezaket gereği görerek insanların yüzüne karşı söylemediğimiz şeyleri arkalarından söylüyoruz. Bu nezaket değil nifaktır. Doğru ve güvenilir bir mümin olmak imanın gereklerindendir” dedi.

Toplumda Adalet Ve Hakkaniyet İnancının Yer Alması Gerekir

İnsanın can, mal, akıl, nesil ve din konusunda kendini güvende hissetmek istediğini söyleyen Üniversitemiz öğretim üyesi Yrd. Doç. Muhammet Güngör, “Güven, inanmak fiilinden geliyor. Eğer insanlar bu beş hususta kendilerini güvende hissetmiyorlarsa, sıkıntı yaşıyorlarsa, çevresindeki insanların kendilerine zarar verecek endişe ediyorsa bu insanın sağlıklı bir birey olduğundan bahsedemeyiz. Dolayısıyla ne kadar güvenilir olduğumuzu sorgulamak zorundayız. Güven toplumunu göremiyoruz. İnsanlar kendilerini şüphe, tereddüt içinde hissediyorlar. Öyle ki artık pazardan yaptığımız alışverişten ulusal politikalara kadar bir güvensizlik durumu söz konusu. Güven, bireyin kendisinde başlayan Uluslararası ilişkilere kadar devam eden bir durumdur. Adalet ve hakkaniyet inancının yer alması gerekir bir toplumda. Eğer bir toplumda adalet, yara aldıysa insanlar artık adaleti kendileri tahsis etmeye başlayacak. Bu da toplumun ciddi anlamada bozulmasına, hak ve hukuk dinlememesine, kendi adaletlerini kendileri gerçekleştirmesi noktasında sıkıntı yaşamalarına neden olacaktır. ” dedi.

Peygamber Efendimizin Güveni Hem Müminlere Hem De Müşriklere Örnek Olmuştur

Kırıkkale İl Müftüsü Şahin Yıldırım Allah’ın Kuranı Kerim’i bizlere emanet ettiğini söyleyerek, “ İlahi vahiy gelmeden önce Muhammed-ül  Emin olarak anılan Peygamberimiz (sav) hayatı boyunca bu güvenilirliğinin aksine bir şey yapmamıştır. Allah Kuranı Kerimi emanet olarak ifade ediyor ve biz insanlara emanet ediyor. Emin ve güvenilir olan Peygamberimiz (sav) o güveni hem müminlere hem müşriklere örnek olarak gösteriyor. Düşmanları bile Peygamberimizin (sav) emin olduğunu söylüyordu” dedi.

Panel sonunda Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Nihat İnanç tarafından konuşmacılara plaket takdim edildi. Etkinlik programa katılanlara gül verilmesi ile sona erdi.