Üniversitemiz’
de 25. Yıl Etkinlikleri kapsamında Üniversitemizin yanı sıra Türkiye’nin ve
dünyanın çeşitli üniversitelerinde öğretim üyeliği yapan, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Sekreterlik Müşaviri Dr.
Mehmet Kahraman tarafından ‘Divan Edebiyatı Üzerine Tartışmalar’ konulu konferans verildi. Nurettin Topçu Konferans Salonu’nda
düzenlenen etkinliğe Genel Sekreterimiz
İsmail Altan Akgün, akademik ve idari personelimiz, öğrencilerimiz katıldı.
Edebiyatın
özünün şiir olduğunu belirten Dr. Mehmet
Kahraman, “ Özellikle Türk Edebiyatı şiir üzerine kurulmuş bir
edebiyattır. Bazı zayıf yönlerimiz olsa da Türk şiiri bence dünyanın en önde
gelen şiirlerinden birisidir. Onun için edebiyat ile ilgili bir konuşmaya
şiirle başlamak münasiptir diye düşünüyorum.
‘Perişan
halin oldum sormadın hal-i perişanım
Gamından
derde düştüm kılmadın tedbir-i dermanım
Ne
dersin rüzgarım böyle mi geçsin güzel hanım
Gözüm
canım efendim sevdiğim devletli sultanım’
Fuzuli’nin
bu şiiri sanki bugün söylenmiş gibi. Divan şiirine bu şiirin son mısrası ile
başlamanın önemli olduğunu düşünüyorum.
‘Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım’ mısrası çok geniş ve üzerinde konuşulması
gereken bir mısradır. Divan Şiiri üzerine çalışan önemli isimler Divan
Şiiri’nde sevgilinin bir karşı cinsten başlayıp Allah’a kadar gideceğini
belirtir. Fuzuli’nin mısrasında da bunu görüyoruz. ‘Gözüm, canım, sevdiğim’
ifadesini herkese söyleyebiliriz ancak ‘efendim’ ve ‘devletli sultanım’ ifadesini
herkese söyleyemeyiz. Soyut bir şiir olan Divan Şiiri’ni anlamak için onun
atmosferine girmeliyiz” dedi.
İnsan Hangi Dünyaya
Kulak Kesilmişse Diğerine Sağır Oluyor
Divan
Edebiyatı’nın farklı kaynaklar tarafından farklı şekillerde yorumlandığını belirten
Dr. Kahraman, “Divan Edebiyatı kimileri için sevgili ve şarap edebiyatı,
kimileri için adeta ilahi metni gibi görülmüş. Bunun nedeni ise nereden
baktığımızla ilgilidir. Metin soyut olunca hangi dünyada nasıl bir bakış
açısına sahipseniz ona göre yorum yapma şansınız var. Mesela İslami bir duyarlılığı olmayan bir insan
Allah’ın dost ve sevgili olarak görüleceğini düşünemez. Divan Edebiyatı’nın
dünyasını tanımayan bir insanın onunla ilgili kötü şeyler söylemesi mümkün. Divan Edebiyatı’nın en önemli isimlerinden
biri olan ve meşhur Hüsn-ü Aşk adlı eseri yazan Şeyh Galip devrin
padişahlarının, kültür ve sanat dünyasının önemli isimlerinin sık sık ziyaret
ettiği Galata Mevlevihane’sinin şeyhidir.
İlginç bir şekilde Şeyh Galip gibi bir insanın eserlerindeki bazı
mısraları dahi cinsel sapkınlık olarak görenler, yorumlayanlar olmuş. İsmet
Özel’in dediği gibi ‘ İnsan hangi dünyaya kulak kesilmişse diğerine sağır
oluyor.’ Bütün mesele neye nereden baktığınızla alakalıdır” şeklinde konuştu.
Konuşmanın ardından Eğitim
Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Salim Pilav tarafından Dr. Mehmet
Kahraman’a plaket takdim edildi. Program toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
