Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Üniversitemizde
“İslam’ın Rehberliğinde Bilgiden Bilince” konulu konferans verdi.
Mavi Salon’da yapılan konferansa Rektör Vekilimiz Prof. Dr.
Mehmet Başalan, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, Genel Sekreterimiz
Dr. Öğr. Üyesi Şevket Evci, İl Müftüsü Mustafa Topal, dekanlarımız, yüksekokul
ve meslek yüksekokulu müdürlerimiz, il protokolü ile öğrencilerimiz katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, Dr.
Öğr. Üyesi Mustafa Topcu’nun Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti.
Programın açılış konuşmasını yapan Rektör Vekilimiz Prof.
Dr. Mehmet Başalan, ''Kırıkkale Üniversitesi, Türk Yükseköğretimi tarafından
kendisine verilen üç görevden ilki olan eğitim-öğretim faaliyetlerini 47
önlisans, 58 lisans ve 137 lisansüstü programlarındaki 35 bine yakın öğrencisi
ile devam ettirmektedir. Üniversitemiz kurulduğu 1992 yılından beri 100 binin
üzerinde mezun vermiştir. Mezunlarımız Türkiye genelinde iş gücüne katkı
sunmaktadır. Son günlerde diplomalarımızın ulusal ve uluslararası geçerliliğini
arttırmak için; hem program akreditasyonları hem de kurumsal akreditasyon
süreçlerinin sonuna yaklaşmış bulunuyoruz. Üniversitemizin ikinci görevi AR-GE
faaliyetleridir. Bu anlamda bizim hedefimiz Kırıkkale'nin, ülkemizin ve
insanlığın problemlerini çözmeye yönelik olarak, Milli Kalkınma Politikası
belgelerimiz doğrultusunda; tüm araştırma alanlarında kendi kaynaklarımızla
uluslararası projelerle Ar-Ge faaliyetlerimizi başarı ile sürdürmekteyiz.
Savunma alanındaki araştırmalarımız mazlumlara cesaret, zalimlere korku veren
Büyük Türkiyemiz için çok önemlidir. Bu vesileyle zalim İsrail'in kardeş ülke
Filistin halkına yönelik yapmış olduğu zulmü lanetliyorum. Üniversitemiz,
üniversitelerin üçüncü faaliyet alanı olan topluma hizmet alanında ise,
ülkemizde yerel ve ulusal paydaşları olan sektörler, sivil toplum kuruluşları
ve kamu kurumları ile ortak proje ve faaliyetler yürütmektedir. Bunları
Üniversitemizin Stratejik Planı ile Akademik ve İdari Faaliyet Raporu'nda
kamuoyuyla paylaşıyoruz. Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan'ın da büyük
teşvikleriyle her bölümümüz alanında duayen isimleri ve sektör temsilcilerini
kampüsümüze davet ederek tecrübelerini öğrencilerimiz ile paylaşmalarını
sağlamaktadır. Üniversitemiz ve Kırıkkale İl Müftülüğü ile birlikte bu
duayenlerin en zirvedeki ismi olan Prof. Dr. Ali Erbaş Hocamızın,
öğrencilerimizle buluşmasını sağlıyoruz. Hayat boyu aklınızda taşıyacağınız ev
ödevleri edineceğinizden eminim. Teşrifleri ile bizleri onurlandıran Diyanet
İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'a ve siz değerli katılımcılara teşekkür
ediyorum. Söyleşinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.'' şeklinde konuştu.
Program, Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş’ın
“İslam’ın Rehberliğinde Bilgiden Bilince” konulu konferansı ile devam etti.
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak gençlere yönelik
çalışmalara büyük önem verdiklerini ve üniversiteli gençlerle 61. buluşmanın
Üniversitemizde yapıldığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali
Erbaş, “Gençlerimiz bizim geleceğimizdir. Sizleri ne kadar iyi
yetiştirebilirsek, sizlerle gençlik süreniz boyunca ne kadar iletişim içinde
olabilirsek kendimizi o kadar bahtiyar hissediyoruz. Sizlere ne kadar iyi
rehberlik edersek o derece önemli işler yapacaksınız. İlme talip olarak
Türkiye’nin ve dünyanın farklı yerlerinden buraya geldiniz. Her bilim dalıyla
ilgili bizim medeniyetimizde 8. Yüzyıldan itibaren çalışmalar başlamıştır. Bu
çalışmalar, İslami ilimler alanında, gök bilimleri, yer bilimleri ve doğa
bilimleri gibi her alanda zirvede olmuşlardır. Örneğin İbni Sina hem fen
bilimleri hem de İslami ilimler alanında önemli çalışmalar yapmıştır. ‘El-Kanun
fi't-Tıb’ adlı kitabı hem İslam coğrafyasında hem de Avrupa’da asırlar boyunca
okutulmuştur. İbn-i Sina ayrıca önemli bir felsefecidir. El Harezmi olmasa
algoritma olmazdı. Algoritma olmadan da bugün bilgisayarı anlayamaz, bilgisayar
dünyasında gezinemezsiniz. Ancak Batılılar El Harezmi’yi bozarak Algoritma,
İbn-i Sina’yı bozarak Avicenna, İbn-i Rüşd’ü de Averroes yapmışlardır. Platon’u
ve Aristo’yu dünyaya tanıtan İbn-i Rüşd’dür. Akşemsettin, Fatih Sultan Mehmet’e
sadece Kur’an-ı Kerim ve Arapça öğreten hocası zannediliyor halbuki Akşemsettin
Hazretleri bugün en büyük matematikçilerden birisidir. 1500’lü yıllarda Ali
Kuşçu astronomi ile uğraşırken 1600 yılında İtalyan Gökbilimci Giordano Bruno
astronomi ile ilgilendiği için engizisyon mahkemesi tarafından ateşte yakıldı.
1800’lerde maalesef bizde ilmi çalışmalar durdu. Batı, Müslüman bilim
insanlarının çalışmalarını alarak daha da geliştirdi. Peygamber Efendimizin
(SAV) ‘Bilgi, hikmet, müminin yitiğidir. Nerede bulursa alır’ hadis-i şerifini
burada analım. Batı, bilimde bir yere gelmişse biz onlarla yarışmalıyız. Onlar
intihal ve tahrif yapmışlar, dipnot göstermemişler. Biz öyle yapmayalım. Biz
onlarla bilim alanında yarışalım. İslam’ın ilim tasnifinde dini ilimler, din
dışı ilimler diye bir tasnif yoktur. Tefsir ve hadis ilimleri ne kadar dini ise
matematik ve astronomi de o kadar dini ilimdir.” dedi.
Konuşmasının sonunda gençlere tavsiyelerde bulunun Prof. Dr.
Ali Erbaş, “Hem kendinizin ve toplumun hem de bütün insanlığın iyiliği için şu
hususları önemsemenizi özellikle tavsiye ediyorum: İnsani değerlerin, bir arada
yaşamanın, güzel ahlakın ve erdemin en güzel örneği Peygamber Efendimiz Hz.
Muhammed Mustafa’dır. Onun hayatını her yönüyle öğrenmeye ve yaşamaya muhtacız.
Zira O tanınmadan dostluk bilinemez, vefa bilinemez. Rabbimiz Onu her konuda en
iyi örnek olarak tanıtıyor: ‘Şunu biliniz ki sizin için Resulullah’ta en güzel
örneklik vardır. Bu açıdan Onu tanımaya gayret edelim. Onu tanımadan güzel
ahlak tam anlamıyla anlaşılamaz. İnancı olmayanın geleceği yoktur. İnancınızı
sahih bilgiler üzerine inşa etmelisiniz. Bunun için doğru kaynakları devamlı
okumalıyız. Rabbimiz ilk emrinde ‘Oku’ diyor ve İkinci inen sure hangi sure
biliyor musunuz? Kalem Suresi’dir. Şu mesaja bakar mısınız? Demek ki bu, bizlerin
elinden kitap ve kalem eksik olmayacak anlamına geliyor. Kitaba, kütüphaneye,
kaleme önem verdiğimiz asırlarda biz, dünyayı aydınlattık ve yine aydınlatmaya
devam edeceğiz İnşallah. İslam’ın şefkat, merhamet, hakkaniyet, güzel ahlak ve
bir arada yaşama ilkelerini tam olarak özümsemeliyiz. Sonra bu ilkeler üzerine
kurulan medeniyetimizi iyi tanımalıyız. İbadetlerimizi ihmal etmeyelim.
Biliyorsunuz ki dünya geçici. Ölümün ne zaman geleceği belli olmaz, o yüzden
ibadetlerimizi eksik etmeyelim çünkü bizleri güçlendirecek, koruyacak en büyük
imkânımız, en büyük koruyucularımız ibadetlerimizdir. İnsanın değeri, peşinden
gittiği şeyle ölçülür. İdealiniz, sadece kendinizle ilgili olmasın.
Milletimize, insanlığa hizmet etmeyi de idealimize dahil etmeliyiz. Hangi meslekte
olursak olalım, gayemiz topluma ve insanlığa hizmet etmek olmalıdır. Bu da bir
ibadettir, nafile ibadettir. Farz ibadetlerimizin yanında bunlar da bizim amel
defterlerimizi dolduracak nafile ibadetlerimizdir. Gencin süsü, güzel
ahlakıdır. En küçük davranışlarınızda bile edep, nezaket, zarafet olsun.
Peygamber Efendimiz’in Müslüman tarifinde de bu var: ‘Müslüman; elinden ve
dilinden insanların emniyette olduğu, emin olduğu kimsedir’ buyuruyor. Sevgili
gençler, ırkını, sülalesini, rengini, coğrafyasını seçmek kimsenin elinde değil
ama inancını, ahlakını herkes kendisi tercih eder. Onun için, Allah katında
yegâne değer ölçüsü takvadır. Ne demek
takva? En iyi olan demektir. Allah katında en iyi olan, onun emirlerini en
güzel şekilde yerine getiren, yasaklarından en iyi şekilde kaçınandır. Bütün
imkânlarınızla, bildiğiniz ve yaşadığınız güzelliklerin hayata taşınması için
gayret edin. İyiliklerin çoğalması, kötülüklerin azalması için elimizden geleni
yapalım. Faydalı çalışmalara katılalım ve iyi işlere destek olalım. İşte o
zaman hem kendimiz mutlu oluruz hem toplumumuz huzurlu olur.” şeklinde konuştu.
Program, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz ve İl
Müftüsü Mustafa Topal’ın Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’a verdiği
değerli bilgiler dolayısıyla teşekkür ederek ebru tablosu hediye etmesiyle sona
erdi.