18 Mart 2025

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz,18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü Etkinliği Düzenledi

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz tarafından 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü Etkinliği düzenlendi.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Hasan Yaylı ve Prof. Dr. Cemal Fedai’nin konuşmacı olarak yer aldığı etkinliğe İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim Cengiz, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı.

Çanakkale Savaşı ve savaşın yaşandığı dönemin siyasi atmosferi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Cemal Fedai, “Çanakkale Savaşı, Birinci Dünya Savaşı içerisinde yer alan bir savaş ve bir deniz zaferidir. 18 Mart, kara savaşlarının henüz başlamadığı bir tarihtir. Düşman, Çanakkale’yi önce savaş gemileri ile geçmeyi denedi ve üç ay süren bu savaşı kazanamadı. Biz bugün aslında 18 Mart Deniz Zaferi’ni kutluyoruz. 18 Mart’ta denizi geçemeyen düşman kuvvetleri kara savaşına başladılar. Yaklaşık 9 ay da kara savaşı devam etti. Çok sayıda şehit verdiğimiz dönem, kara savaşları dönemidir. Osmanlı Devleti’nin dönemin süper güçleri ile savaştığı, Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli ve en uzun soluklu savaşlarından biri olmuştur. Çanakkale Zaferi’ni anlatırken Enver Paşa’dan bahsetmek gerekir. 1914-1918 yılları arasında padişah adına başkumandanlık yapan Enver Paşa’dır. Sarıkamış Harekâtı’nda Enver Paşa’nın adı anılır ama Çanakkale Zaferi’nde adı anılmaz. Hâlbuki ikisinde de başkumandandır ve rahmetle, minnetle anılması gereken bir isimdir. Dönemin yenilmez kabul edilen ve en büyük donanması olan İngiliz donanması, Çanakkale’de püskürtülmüştür. Osmanlı Devleti’nin finansal olarak çok kötü olduğu bir ortamda gerçekleşen savaşın esas kahramanı Türk askeridir. 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ni milletin bir zaferi olarak hatırlamak ve değerlendirmek gerekir. Çanakkale Şehitliği’ni ziyaret ederseniz Anadolu’nun dört bir yanından ve Anadolu dışından şehitler olduğunu görürsünüz. Kara Savaşları ise 18 Mart’tan sonra başlamış, Mustafa Kemal Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Fevzi Çakmak ve İsmet Paşa gibi ismi sonradan meşhur olacak bütün askerler, kara savaşlarında 9 ay boyunca savaşmışlardır. Kendilerini rahmetle, minnetle yâd ediyoruz. “ dedi.

Çanakkale Savaşı’nın çok zor şartlar altında kazanıldığını ve Milli Mücadele ruhunun oluşmasına çok önemli katkıları olduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Yaylı, “Cemal Hocamızın biraz önce bizlere anlattığı Çanakkale Savaşı’nı Mehmet Akif Ersoy,

 ‘Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,

Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.

Yedi iklîmi cihânın duruyor karşına da,

Ostralya’yla berâber bakıyorsun: Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;

Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.

Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...

Hani, tâ’ûna da züldür bu rezîl istîlâ!’ mısraları ile anlatıyor. Çanakkale; dönemin güçlü devletlerinin, dünyanın dört bir yanında yer alan sömürgelerindeki halkları da yanlarına alarak toplaşıp dayandığı bir kapıdır. Karşı karşıya kaldığımız zulüm o kadar derin bir zulüm ki salgın tarihi ve veba üzerine okumalar yapmam dolayısıyla ‘Hani, tâ’ûna da züldür bu rezîl istîlâ!’ mısrasını okuyunca tüylerim diken diken oluyor. Farklı kaynaklar, tâ’ûn yani veba salgınlarında 25 ile 200 milyon arasında insanın öldüğünü belirtiyor. Mehmet Akif,  Çanakkale’yi tâ’ûna bile rahmet okutacak bir durumda anar. Çanakkale’yi bizim için bu kadar kıymetli kılan hususlardan biri, Milli Mücadele’ye yoldaşlık edecek ruhun inşa edildiği yer ve başlangıç noktası olmasıdır. Dört yıl süren Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti, dokuz cephede savaştı. Çanakkale de bunlardan biriydi. 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi de bir yılı aşkın süren Çanakkale Savaşları’nın deniz cephesinin kazanılmasına ilişkin bir dipnottur. Bizim, Birinci Dünya Savaşı’nda büyük kahramanlıklar gösterdiğimiz Kut’ül Amare, Medine Müdafaası ve Trablus Cephesi gibi yerler de vardır. Çanakkale’yi farklı kılan ise diğer cephelerde tek bir devlete karşı savaşırken Çanakkale’de dönemin süper güçleri Düvel-i Muazzama ile savaştık. Çanakkale, son yüzyılda birkaç istisna hariç sürekli kaybetmenin milletimizde oluşturduğu cam tavan sendromunu kırıp aşabilmenin mümkünlüğüne dair bir heyecan üretmiştir. Bu toprakların vatan kılınması ve vatan olarak korunması için canından geçmiş tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de sağlık ve afiyet diliyorum.” şeklinde konuştu.

Program, günün anısına fotoğraf çektirilmesi ile sona erdi.