Dünya KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) günü münasebetiyle Üniversitemiz Tıp
Fakültesinde ve Kırıkkale Yüksek İhtisas hastanesinde çalışan Göğüs ve İç
Hastalıkları uzman ve asistanlarına yönelik hekim bilgilendirme toplantısı
yapıldı. Üniversitemiz Tıp Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Füsun
Kalpaklıoğlu ve Doç. Dr. Ayşe Baççıoğlu etkinlikte konuşmacı olarak yer aldı.
Etkinlikle KOAH hakkında farkındalık oluşturmayı amaçladıklarını belirten
Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı İmmunoloji ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Kalpaklıoğlu, “Kronik Obstrüktif Akciğer
Hastalığı (KOAH), yaygınlığı giderek artmakta olan kronik hava yolu
hastalığıdır. Erken tanı ile hastalığın önlenmesi mümkün olup morbidite
azaltılabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün katılımıyla oluşturulan “Kronik
Obstrüktif Akciğer Hastalığına Karşı Küresel Girişim Grubu” (Global Initiation
for Chronic Obstructive Lung Diseases-GOLD) tarafından her yıl Kasım ayının
üçüncü Çarşamba günü organize edilen “Dünya KOAH Günü’nde bu yılın sloganı “Havamızı Koruyalım KOAH’sız
Yaşayalım” olarak belirlenmiştir. Dünya KOAH Günü etkinliklerinin amacı,
kamuoyu ve sağlık personeli arasında KOAH bilincini artırmak, KOAH riski
altında bulunan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurarak, solunum fonksiyon
testi yaptırmalarını teşvik etmek, bu önemli halk sağlığı sorunu konusunda
yöneticileri ve yetkilileri bilgilendirmek ve harekete geçmelerini sağlamaktır”
dedi.
Hastalık hakkında bilgi veren Prof. Dr. Füsun Kalpaklıoğlu, KOAH´ın nefes
yollarında mikroplarla oluşmayan bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir
akciğer hastalığı olduğunu belirterek “KOAH, tüm dünyada önemli bir halk
sağlığı sorunu olmasına karşın, kamuoyu tarafından yeterince bilinmeyen bir
hastalıktır. Ülkemizde bulunan 3-5 milyona yakın KOAH´lı hastanın sadece
300-500 bini kendisinde hastalık olduğunu bilmektedir” dedi.
KOAH Belirtileri
Nelerdir?
Prof. Dr. Füsun Kalpaklıoğlu, KOAH´ta en sık görülen şikayetlerin nefes
darlığı, öksürük ve balgam çıkarma olduğunu belirterek “Nefes darlığı nedeniyle
fizik aktivitede azalma ortaya çıkar. Eforda nefes darlığı çeken kişi, yol
yürümek istemez, günlük işlerini azaltır, markete gitmeye çekinir ve zamanla
evden çıkmamayı tercih eder hale gelir. Bu şekilde giderek artan fiziksel
aktivite azalması, hastanın yaşam kalitesini bozarak hastalığın ilerlemesine
neden olur, sakatlık ve ölüme yol açar” şeklinde konuştu.
KOAH´ın tanısının basit ve ağrısız bir test olan nefes ölçüm testiyle
kolayca konulabileceğini söyleyen Prof. Dr. Füsun Kalpaklıoğlu ,”KOAH´ın erken
tanısı, hastalığa bağlı sakatlık ve ölüm oranlarını azaltacaktır. Bu nedenle,
40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan ve/veya meslek icabı ya da
çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli
öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması
halinde kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp ‘nefes ölçüm
testini´ yaptırması gerekir” dedi.
Sigarayı Bırakın ve
Fiziksel Aktivite Yapın
Sigara içenlerin daha fazla hastalık riski taşıdıklarını ifade eden Doç. Dr. Ayşe Baççıoğlu, “Sigara içenler,
içmeyenlere göre daha fazla solunum fonksiyon kaybına ve daha yüksek KOAH ölüm
oranlarına sahiptirler. KOAH´lı bir
hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmak amacıyla hekime
başvurmasıdır. Bunun dışında diğer zararlı toz ve dumandan, kirli havadan uzak
durulması gerekir. Bu adımlara ek olarak grip ve zatürre aşılarının yapılması
ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin
önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması, hastalığın ilerlemesi ve kötü
sonuçlarının önlenmesinde önemli bir adımdır. Yeterli bir fiziksel aktivite
için ağır egzersizlere gerek yoktur. Herkesin yapabileceği bir aktivite olan
yürüyüş, düzenli fiziksel aktivitenin sağladığı hemen tüm yararları
sağlayabilmektedir” açık lamasında bulundu.
