26 Nisan 2018

Prof. Dr. Mehmet Sait Reçber ‘İslam, Deizm ve Ateizm’ Konulu Konferans Verdi

           Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi  Prof. Dr. Mehmet Sait Reçber  tarafından Üniversitemizde ‘İslam, Deizm ve Ateizm’ konulu konferans verildi. İslami İlimler Fakültesi ve İlahiyat Topluluğu işbirliğiyle Yahya Kemal Konferans Salonu’nda düzenlenen programa öğrencilerimiz, akademik ve idari personelimiz katıldı.

Kültürel ve entelektüel anlamda başka kültürlerin tesiri altına girmemek için kendi değerlerimizi ve farklı kültürleri iyi tanımamız gerektiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Sait Reçber, “Nasıl ki bugün kültürümüz batı kültürünün tesirinde belirgin bir şekilde biçimleniyorsa entelektüel anlamda da benzer ya da aynı edilgen süreçlerden söz etmemiz mümkün.  Bundan etkilenmemenin yolu insanların düşünsel anlamda kendilerini daha iyi tanımaları ve bu çerçevede başka düşüncelere karşı yeterli entelektüel mukavemete sahip olmalarıdır. Kendi değer ve doğrularını keşfedip hayata geçirmeleri gerekmektedir. “ dedi.

Dinlerin Arasındaki Farklar Önemsenmeksizin Bir Muamele Edilmeye Çalışılıyor

Prof. Dr. Reçber, Ateizm ve deizm’in  İslam’ı da içine alan genel bir olumsuzlama ile karşımıza çıktığını belirtti. Dinler arasında belirgin farklar olduğunu ve bu farklar gözetilmeden yapılan değerlendirmelerin yanlış olacağını ifade eden Prof. Dr. Reçber, “Genelde dinler teist ve teist olmayan dinler olmak üzere ikiye ayrılıyor. Teist dinlerden kasıt vahye dayanan Musevilik, Hristiyanlık, İslam iken, teist olmayan dinler Budizm, Hinduizm gibi dinlerdir. Aralarındaki temel fark teist dinlerin kuvvet, kudret ve yaratma gibi kişisel niteliklere sahip olan bir tanrı tasavvuruna sahip olmasıdır. Ancak teist dinler arasında da kayda değer önemli farklar var. Birisine yöneltilen itirazın diğerine de yöneltileceğini ya da yöneltilemeyeceğini düşünmek  hata olur. Ne yazık ki günümüzde sekülerleşen dünyanın etkisiyle dinler hakkında incelikli olmayan değerlendirmeler yapılıyor. Dinlerin arasındaki farklar önemsenmeksizin bir muamele edilmeye çalışılıyor. Bu durum bir çok yanlışın da temelini oluşturuyor. Dolayısıyla hangi dine hangi gerekçeyle itirazın yapıldığının iyice tespit edilmesi lazım” dedi.

Deizm hakkında bilgi veren Prof. Dr. Reçber, “Deizm kabaca Tanrı’nın evreni yarattığını ve evreni kendi akışına bıraktığını ifade eder. İnsanların neye inandıkları doğrunun ölçüsü değildir. İnsanların ne  yaptıkları başka bir sorudur. İslam noktai nazarında önemli olan bence şudur: Acaba böyle bir inanca gerçekten akıl yoluyla mı varmış yoksa sadece konforuna mı böyle bir inanca bağlanmış? Çünkü deizm ortaya çıktığı dönemlerde biraz bu şekilde tezahür etmiş.  Geleneksel din anlayışını benimseyemeyen insanlar kendilerini ‘deist’ diye yuvarlak bir kavram içinde tanımlıyorlardı. Hristiyanlığa ve İslam’a karşı deist olmak aynı şey değildir. İslam’a karşı deist olabilmesi için gerçekten akli manada İslam’ı nasıl elimine edeceğini ortaya koyması gerektiğini düşünüyorum. Deistlerin bu itirazları İslam’a yöneltip yöneltemeyeceklerini ortaya koymaları gerekiyor” dedi.

Kişilerin  bazı gerekçelerle kendilerini ateist veya deist olarak tanımlamalarının normal karşılanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Reçber, “Ancak bu kişilerin hangi ahlaki ve entelektüel gerekçelerle İslam’ı  reddettiklerinin cevabını verebilmeleri gerekir. Zihninde İslam’ın yerine neyi koyabileceğini belirlemesi gerekir. Eğer bu alternatifi sunmadan  sadece tepkisel bir inanç biçimi olarak ortaya çıkıyorsa bunun entelektüel manada ikna edici olması beklenemez” şeklinde konuştu. 

Program, İslami İlimler  Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Eyüp Baş’ın Prof. Dr. Mehmet Sait Reçber’e plaket vermesiyle sona erdi.