İstiklal Marşı’nın kabulünün 98. Yıldönümü münasebetiyle
Üniversitemizde İstiklal Marşı’nın Kabulü ve
Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı düzenlendi. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Fatih Andı’nın
konferansı, televizyon programcıları Dr. Halil İbrahim
Uzun ve Mustafa Toprak’ın şiir dinletisi ile öğrencilerimizin mini konserinin
yer aldığı etkinliğe Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, Vali Yardımcısı Emin Alıcı, dekanlarımız,
öğretim elemanlarımız ile öğrencilerimiz ve personelimiz katıldı.
Bizim
Özlem Duyduğumuz Şey Asım’ın Neslini Yetiştirmektir
Kuranı Kerim tilaveti ile başlayan
programın açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, “Bu milletin egemenliğine, istiklaline
düşkünlüğü rahmetli Mehmet Akif’in kaleminden yazıya dökülmüş olup daha sonra
bestelenmiştir. Bizler, inşallah yaşayan değerlerimizi ve geçmişteki
değerlerimizin kıymetini bilerek yaşamlarımızı sürdürürüz. Çünkü çoğu milli
şairimizin ve Akif’in de vurgulamış olduğu Asım’ın nesli, yani gençlikten beklenti budur. Bizim özlem
duyduğumuz şey Asım’ın neslini yetiştirmektir. Asım’ın neslini mutlaka
anlamamız gerekmektedir” dedi. ‘Asım’ın nesli nerede?’ diye soran Rektörümüze
öğrencilerimiz İstiklal Marşı’nı okuyarak cevap verdi.
Milletimiz
Mehmet Akif’i Neden Seviyor?
Program, Fatih Sultan Mehmet
Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Fatih Andı’nın “Toplumu ve
Yakın Tarihi Akif ile Anlamak” konulu konferansı ile devam etti. Mehmet Akif’e rahmet, şükran
ve mağfiret dilekleri ile konuşmasına başlayan Prof. Dr. Mehmet Fatih Andı, “Toplumsal
değerler, fertleri bir araya getiren, onları bir anlamlı bütün kimliğinde
birleştiren değerler toplamıdır. Bazen söz gelimi bir metin, bir kitap
olabilir. Mesela İstiklâl Marşı, Çanakkale Savaşı toplum için bir değerdir.
Bazen de bazı şahsiyetler toplumsal bir değer olur. Mehmet Akif gibi. Toplumsal
değeri olan şahsiyetler tepeden inmecilikle, dayatmacılıkla, yaptırımlarla,
birtakım zorlamalarla kabul edilen şeyler değildir. Eğer böyle zorlamalar varsa
orada zaten toplumsal ittifak, toplumsal mukavele vuku bulmaz. Toplum kerhen
seviyorum der, lakin arkasında bu sevgi boşa düşer. Bu şekilde dayatmalarla
sevdirilen toplumsal değerler, toplumları birer riya toplumu haline getirirler.
Bu da toplumsal değerlerin, toplumun kendiliğinden benimsediği değerler
olduğunu gösterir. Mehmet Akif ismi ve şahsiyeti bu kadar çok sevildiyse,
benimsendiyse bunun arkasında Mehmet Akif’in samimi, yerli ve milli oluşunun
payı çok büyüktür. Bu millet, Mehmet
Akif’i, samimiyetine duyduğu güven sebebiyle sevmektedir” dedi.
Allah’ın
Yeryüzünde Şairleri de Varmış
Mehmet Akif ile Şair
Süleyman Nazif arasında yaşanan etkileyici bir olayı anlatan Prof. Dr. Mehmet
Fatih Andı, “Şair Süleyman Nazif, Mehmet Akif’in 1915 yılında yazdığı Çanakkale
Şehitlerine şiirini okuyunca öyle hayran kalmıştır ki Akif’i görünce onun
ellerine sarılmış ve ‘Ne olur Üstad, sen
bundan sonra şiir yazma’ demiş. Mehmet Akif alınmış ve ‘Şiir kötü müydü,
beğenmedin mi ?’diye sormuş. Süleyman Nazif,
Mehmet Akif’e çok güzel, insanüstü bir şiir yazdığını ve bundan sonra
yazdığı hiçbir şiirinin bu seviyeye ulaşamayacağı için edebi jübilesini
yapmasını söylemiş. 6 yıl sonra 1921 yılında Mehmet Akif’in yazdığı İstiklal
Marşı’nı okuyan Süleyman Nazif, ‘Üstad hakkını helal et. Ben zannettim ki sen
de zirve tektir. Meğer sende zirveler bitmiyormuş. Üstad, Allah’ın yeryüzünde
şehitleri olduğu gibi şairleri de varmış bunu seninle anladım’ demiş.
Konferans, televizyon
programcıları Dr. Halil İbrahim Uzun ve Mustafa Toprak’ın şiir dinletisi ve
Müzikoloji Topluluğu Korosu Konseri ile sona erdi.










