Prof.
Dr. Fuat Sezgin Yılı kapsamında Üniversitemizde ‘Aliya İzzetbegoviç’ konulu
panel yapıldı. Oturum başkanlığını
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Aydoğan’ın yaptığı panelde Prof. Dr.
Rahman Ademi, Prof. Dr. Cevat Özyurt, Doç. Dr. Özgür Selvi ve Dr. Öğr. Üyesi
Muhammed Enes Kala konuşmacı olarak yer aldı. Nurettin Topçu Konferans
Salonu’ndaki panele Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, Rektör Yardımcımız Prof.
Dr. Mehmet Başalan, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı.
Panelin
açılış konuşmasını yapan oturum başkanı Prof. Dr. İsmail Aydoğan Prof. Dr. Fuat
Sezgin’in Müslüman dünyasının son fikir adamı,
Aliya İzzetbegoviç’in ise son yüzyılın eylem adamı olduğunu ifade ederek
“Fikir ve eylem bir madeni paranın iki yüzü gibidir, birbirini destekler gider.
Bugün burada bir fikir ve eylem adamı olan Aliya İzzetbegoviç’i konuşacağız. Hepimizin
istifade edeceği bir panel olacağına inanıyorum” dedi.
İlk
sunumu yapan Doç. Dr. Özgür Selvi, ‘Bir Marka Kişilik Olarak Aliya
İzzetbegoviç’in Türk toplumundaki Algısı’ konulu araştırması ve sonuçları
hakkında bilgi verdi. Aliya’nın zor
zamanlarda dahi faziletli davranışlar sergilemekten geri durmayan, herkes için
örnek bir insan olduğunu belirten Doç. Dr. Özgür Selvi, ‘Liderlik özellikleri,
askeri duruşu, siyasal eylemleri ve Müslüman kimliğiyle alışıla gelmişin
dışında bir profil çizen Aliya İzzetbegoviç, kendi toplumunu etkilediği gibi
Türk toplumunu da fazlasıyla etkilemiştir. Bu anlamda bir marka değerine
kavuşan, kendisini ve ortaya koyduğu düşünceleri takip eden kitleleri
arkasından sürüklemeyi başarmış olan Aliya üzerine gerçekleştirilen bu araştırmadan
elde edilen veriler dikkatle incelendiğinde Aliya’nın bilinirlik düzeyinin Türk
toplumunda oldukça yüksek bir oranda olduğu saptanmıştır. Aliya hakkında
yeterli düzeyde bilgi sahibi olunmasa dahi, genel hatlarıyla onun kim olduğu ve
nasıl bir liderlik sergilediği Türk toplumu tarafından iyi bilinmektedir” şeklinde
konuştu.
‘Hürriyete
ve Ahlaka Çağıran Bilge Lider’ konulu sunum yapan Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Enes
Kala, önemli bir lider, siyasetçi ve asker olan Aliya İzzetbegoviç’in herşeyden
öte önemli bir mütefekkir olduğunu belirterek, “Aliya İzzetbegoviç bu
toprakların çağrısını çağlara duyurmayı başaran bir lider. Dolayısıyla bu
toprakların insanları olan bizler Aliya İzzetbegoviç’in fikir dünyasından
beslenmeyi ihmal etmemeliyiz. İzzetbegoviç’in tüm eserlerine baktığımızda, ideal bir insan profilini inşa etmeye
çalışırken, ideal bir toplum tasavvurunu da inşa etmeye çalışır. Aliya
İzzetbegoviç’in yükseldiği duraklar beşer, insan ve Müslüman olmak üzere üç
tenedir ve merkezde insan vardır. Hiçbir
ayrım gözetilmeksizin, Allah’ın eşsiz olarak yarattığı varlık olması hasebiyle
insanın insan olarak değer görmesini düşünmektedir. Mücadelesiyle, fikirleriyle
tüm dünya insanlığına insan olmanın, insan kalmanın ve insan olarak ölmenin
ehemmiyetini vaz eden bir mütefekkirdir. Eserlerinden süzülen çağrı tüm
insanlığı ahlaka çağıran bir çağrıdır. Şu anda içinde bulunduğumuz küresel
zeminde reel politiğin her şeyi var ama ahlakı yok. Ahlak olmayınca her şey
mübah oluyor” dedi.
Prof.
Dr. Rahman Ademi, ‘Aliya’nın Bosna Siyasetine Katkıları’ konulu sunumunda yaşının
yetmişe yaklaştığı bir zamanda ülkesinin ve halkının yok olma tehlikesiyle
yüzleşen Aliya İzzetbegoviç’in kapsamlı bir siyaset üretebilme yeteneği
gösterdiğini ifade etti. Prof. Dr. Rahman Ademi , “Aliya İzzetbegoviç’in
savaştan sonra hazırlıksız olarak siyasete mecbur kaldığını düşünmüştük. Ancak Aliya İzzetbegoviç’in yakın
arkadaşlarıyla yaptığım bir mülakatta onun öyle olmadığını öğrendim. Onun
eserlerine baktığımızda çocukluktan beri siyasete hazırlandığını
söyleyebiliriz. Eserlerinde, çağdaşlık ve nasıl bir genç, insan ve Müslüman
yetiştirilmesi gerektiği konularında yazılar yazar. İnsan’ın
Allah tarafından özel olarak yaratıldığını, ve özelliklerini
toplumun faydasına ve Allah’ın rızasına
uygun olarak topluma sunulmasını ve bunun siyasete de taşınması gerektiğini
belirtir. İzzetbegoviç’e göre, teslimiyet ancak Allah’adır. Biz gençlerimize
tevazudan ziyade şeref ve haysiyeti öğretmeliyiz. Teslimiyetçilikten ziyade
cesareti öğretmeliyiz. Merhametten daha çok adaleti öğretmeliyiz” şeklinde
konuştu.
Prof.
Dr. Cevat Özyurt, ‘Aliya İzzetbegoviç’le Birlikte İnsan ve Toplum Bağlamında
Dini Yeniden Düşünmek’ konulu sunum yaptı. Dünyada yaşanan sorunlara ilişkin
Aliya İzzetbegoviç’in ciddi eleştiriler yaptığını belirten Prof. Dr. Cevat
Özyurt,“ Bir zalim olan Miloseviç’i dünya tanıdığı halde o zulme boyun eğmeyen
Aliya’yı neden tanımak istemiyor. Her türlü zulme rağmen ilkelerini,
değerlerini koruyan bir isim olan Aliya’yı önce bizim tanımamız, daha sonra
dünyaya tanıtmak, dünyanın sorunlarına bir çözüm olabilir. Aliya’da biz insan ve toplumun sorunlarına
bütüncül bir bakışı görüyoruz. Aliya bize kurtuluş adresi göstemiyor, bizi ‘olmaya’
çağırıyor. Yani bizi unutmuş olduğumuz ahlaka, siyasetle bağı tamamen kopmuş
ahlakın siyasetle ilişkilendirilmesine bizi çağırıyor. Aliya’yı okumaya,
anlamaya çalıştığımızda aslında değerleri yeniden muhakeme etmeye çalışıyoruz.
Aliya, tüm dünyanın sorunlarına bir çözüm önerirken dünyadaki yanlış insan ve
toplum algılarına yönelik bir eleştiride bulunuyor. Bu eleştirilerin kendi
tarihine ve kendi kimlik evrenine de yönelik olduğunu görüyoruz. Çok güçlü
eleştiriler yapar ve bunu kimseyi kırmadan yapar. Söyledikleriyle insanları
incitmez, onları çevresinden uzaklaştırmaz, onların düşünmesini sağlar. Doğu ve
Batı Arasında İslam eserinde İslam’ın günümüz sorunlarına ne dediğini belirtir.
Çalışmalarını güçlü bir manifesto olarak değerlendirebiliriz. Dünyanın Aliya’ya
neden sessiz kaldığının cevabı da burada. Aliya’nın dünyaya karşı manifestosu
varsa, dünyadaki düzenden çıkarı olan çevreler için Aliya sakıncalı görülerek
rafa kaldırılacaktır” dedi.
Konuşmaların
ardından Prof. Dr. İsmail Aydoğan ve Dış İlişkiler Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüstem Orhan tarafından konuşmacılara hediye
ve plaket verildi. Panel, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.








