22 Kasım 2019

Üniversitemizde “Yakın İlişkiler mi Yakan İlişkiler mi?” Adlı Söyleşi


Üniversitemiz Felsefe Topluluğu tarafından “Yakın İlişkiler mi Yakan İlişkiler mi?” adlı söyleşi gerçekleştirildi. Öğretim üyeleri ve öğrencilerin katıldığı söyleşinin konuşmacısı Psikoloji Bilim Uzmanı ve Aile Danışmanı Şirin Şinikçiydi.

Yakın İlişkilerde İlk Olarak Kişi, Kendini Mercek Altına Almalı

Konuşmasına, yakın ilişkilerde kişinin kendisini tanımasının önemine vurgu yaparak, başlayan Şirin Şinikçi, “Yakın ilişkileri mercek altına almadan önce kişinin kendisini mercek altına alması gerekiyor. Kişinin biz olmadan önce ben olması gerekiyor. Ben olması için de kendini çok iyi tanıması gerekiyor. Kişi kendisini tanımadan, fark etmeden bir başkasına bir şeyler katamaz. Eğer siz kendinizi ne kadar iyi tanırsanız etrafınızdakileri de o kadar mutlu edersiniz. Mutlu ettikçe karşınızdaki insanlar da sizi mutlu etmeye çalışır” şeklinde konuştu.

Öz Farkındalığa sahip Kişiler, Tercihlerini Net Şekilde Belirler

Öz farkındalığın önemine ve geliştirilebilen bir şey olduğuna değinen Şinikçi, şunları söyledi: “Literatürde kişinin kendini tanımasına öz farkındalık diyoruz. Öz farkındalık geliştirilebilen bir şeydir. Öz farkındalık, ben kendimi tanıyorum deyip kestirip atabileceğimiz bir şey değil. Çaba gerektiren, uğraş gerektiren ve dikkat gerektiren bir şeydir.  Öz farkındalığın tam olarak tanımına baktığınız zaman kişinin kişiliğinin, duygularının çevresinde bıraktığı etkilerin farkında olmasıdır. Kişi kendisini bilirse mesleğinde ona göre hedeflerini ilişkilerini, arkadaşlıklarını ona göre belirler.  Kendi mutluluğunu kendisi yaratır.  Kafa karışıklığı, kişinin kendini iyi tanımamasından kaynaklanmaktadır.  Kişi kendisini fark ederse kendisi ile uğraşmak yerine etrafındakilerle daha fazla vakit geçirir, etrafındaki duyguları anladıkça da empati duygusu da beraberinde gelecektir. Her şeyden önce net bir duruşu sağlar. Kişi kendisini tanırsa tercihlerini çok net şekilde belirler” .

İnsanları Tanımadan Asla Bağlanmayın

Bağlanmanın temel ihtiyaç olduğunu dile getiren Şinikçi, “Yakın ilişkilerin temelindeki ihtiyaç, bağlanma ihtiyacımızı karşılamasıdır. İlişki birçok şeyi kapsar fakat bunların hepsinin altında bağlanma ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç evrenseldir. İlişkiyi özel ve anlamlı kılan birbirine patalojik şekilde olmayacak şekilde bağlanmaktır. İnsanları tanımadan asla bağlanmayın. İyice tanımadan hiçbir insana bağlanmayın. Gerçek sevgi tanıdıkça büyüyen sevgidir” dedi 

 

Yakın İlişkilerin İyi Yönetilmesi Gerekir

Son olarak yakın ilişkilerin iyi yönetilmesi gerektiğini ifade eden Şinikçi, “Yakın ilişkiler denilince akla ilk gelen arkadaşlıktır. Her yaş döneminde ihtiyaç duyduğumuz şeydir.  Kızların arkadaşlığı onaylanmak erkeklerin ise yarışmak için oluşur.  Romantik ilişkilerde, yakın ilişkiyi aşk yapan üç öğe vardır. Tutku, bağlılık ve yakınlık.  Karşı cinsten arkadaşlık değerli bir ilişki türüdür, bir ihtiyaçtır ama iyi yönetilmesi gerekiyor. Artık bu alanda bir meslek var çünkü hatalar yapılabiliyor ve farklı olumsuzluklara sebep olabiliyor. Yoksa yakın ilişkiler yakan ilişkiler olabiliyor. En çok yapılan hatalardan biri ilişkisel güçtür. Herkesin baskın, hakim olduğu bir konu vardır. Yanlış yönlendirmelerle hep dominant olma yönünde empoze edildiğimiz zaman ilişkisel güç dediğimiz hata payı devreye girmiş oluyor” şeklinde konuştu.

Söyleşi, Prof. Dr. Sema Önal’ın, Şirin Şinikçi’ye teşekkür belgesi takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.