
Üniversitemiz Felsefe Topluluğu tarafından
“Yakın İlişkiler mi Yakan İlişkiler mi?” adlı söyleşi gerçekleştirildi. Öğretim
üyeleri ve öğrencilerin katıldığı söyleşinin konuşmacısı Psikoloji Bilim Uzmanı
ve Aile Danışmanı Şirin Şinikçi’ydi.
Yakın İlişkilerde İlk Olarak Kişi, Kendini
Mercek Altına Almalı
Konuşmasına, yakın ilişkilerde kişinin
kendisini tanımasının önemine vurgu yaparak, başlayan Şirin Şinikçi, “Yakın ilişkileri
mercek altına almadan önce kişinin kendisini mercek altına alması gerekiyor.
Kişinin biz olmadan önce ben olması gerekiyor. Ben olması için de kendini çok
iyi tanıması gerekiyor. Kişi kendisini tanımadan, fark etmeden bir başkasına
bir şeyler katamaz. Eğer siz kendinizi ne kadar iyi tanırsanız
etrafınızdakileri de o kadar mutlu edersiniz. Mutlu ettikçe karşınızdaki
insanlar da sizi mutlu etmeye çalışır” şeklinde konuştu.
Öz Farkındalığa sahip Kişiler, Tercihlerini
Net Şekilde Belirler
Öz farkındalığın önemine ve geliştirilebilen
bir şey olduğuna değinen Şinikçi, şunları söyledi: “Literatürde kişinin kendini
tanımasına öz farkındalık diyoruz. Öz farkındalık geliştirilebilen bir şeydir. Öz
farkındalık, ben kendimi tanıyorum deyip kestirip atabileceğimiz bir şey değil.
Çaba gerektiren, uğraş gerektiren ve dikkat gerektiren bir şeydir. Öz farkındalığın tam olarak tanımına
baktığınız zaman kişinin kişiliğinin, duygularının çevresinde bıraktığı etkilerin
farkında olmasıdır. Kişi kendisini bilirse mesleğinde ona göre hedeflerini
ilişkilerini, arkadaşlıklarını ona göre belirler. Kendi mutluluğunu kendisi yaratır. Kafa karışıklığı, kişinin kendini iyi
tanımamasından kaynaklanmaktadır. Kişi
kendisini fark ederse kendisi ile uğraşmak yerine etrafındakilerle daha fazla
vakit geçirir, etrafındaki duyguları anladıkça da empati duygusu da beraberinde
gelecektir. Her şeyden önce net bir duruşu sağlar. Kişi kendisini tanırsa
tercihlerini çok net şekilde belirler” .
İnsanları Tanımadan Asla Bağlanmayın
Bağlanmanın temel ihtiyaç olduğunu dile
getiren Şinikçi, “Yakın ilişkilerin temelindeki ihtiyaç, bağlanma ihtiyacımızı
karşılamasıdır. İlişki birçok şeyi kapsar fakat bunların hepsinin altında
bağlanma ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç evrenseldir. İlişkiyi özel ve anlamlı
kılan birbirine patalojik şekilde olmayacak şekilde bağlanmaktır. İnsanları
tanımadan asla bağlanmayın. İyice tanımadan hiçbir insana bağlanmayın. Gerçek
sevgi tanıdıkça büyüyen sevgidir” dedi
Yakın İlişkilerin İyi Yönetilmesi Gerekir
Son olarak yakın ilişkilerin iyi yönetilmesi
gerektiğini ifade eden Şinikçi, “Yakın ilişkiler denilince akla ilk gelen
arkadaşlıktır. Her yaş döneminde ihtiyaç duyduğumuz şeydir. Kızların arkadaşlığı onaylanmak erkeklerin
ise yarışmak için oluşur. Romantik
ilişkilerde, yakın ilişkiyi aşk yapan üç öğe vardır. Tutku, bağlılık ve
yakınlık. Karşı cinsten arkadaşlık
değerli bir ilişki türüdür, bir ihtiyaçtır ama iyi yönetilmesi gerekiyor. Artık
bu alanda bir meslek var çünkü hatalar yapılabiliyor ve farklı olumsuzluklara
sebep olabiliyor. Yoksa yakın ilişkiler yakan ilişkiler olabiliyor. En çok
yapılan hatalardan biri ilişkisel güçtür. Herkesin baskın, hakim olduğu bir
konu vardır. Yanlış yönlendirmelerle hep dominant olma yönünde empoze
edildiğimiz zaman ilişkisel güç dediğimiz hata payı devreye girmiş oluyor”
şeklinde konuştu.
Söyleşi, Prof. Dr. Sema Önal’ın, Şirin
Şinikçi’ye teşekkür belgesi takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.






