Prof. Dr. A. Füsun Kalpaklıoğlu’ndan Astım Uyarısı
Üniversitemiz Tıp Fakültesi Allerji ve İmmünoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. A. Füsun Kalpaklıoğlu Dünya Astım Günü nedeniyle bir açıklamada bulundu.
“Astım Konusunda Bireysel ve Toplumsal Farkındalık Oluşturmayı Amaçlıyoruz”
Türk Toraks Derneği ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından kurulan GARD (Global Alliance Against Respiratory Diseases), Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği ve Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle, her yıl Mayıs ayının ilk Salı günü ülkemizde ve dünyada “Dünya Astım Günü” olarak kutlandığını belirten Prof. Dr. A. Füsun Kalpaklıoğlu, “Dünya Astım Günü” etkinlikleri çerçevesinde; astım konusunda bireysel ve toplumsal farkındalık oluşturmayı amaçladıklarını ve astım hastalığı, sebepleri ve sonuçları hakkında toplumun bilgi sahibi olmasını sağlamaya çalıştıklarını belirtti.
“Dünya Astım Günü” etkinlikleri çerçevesinde; astım konusunda bireysel ve toplumsal farkındalık oluşturmak amaçladıklarını ve astım hastalığı, sebepleri ve sonuçları hakkında toplumun bilgi sahibi olmasını sağlamaya çalıştıklarını belirtti.
Dünyada 300 Milyon Astımlı Hasta Var!
Astımın akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler (ataklar) ile seyreden müzmin (kronik) bir akciğer hastalığı olduğunu belirten Prof. Dr. Kalpaklıoğlu, “Hastalık tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı, hışıltı, ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir. Dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astımlı hasta olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde ise yaklaşık her 12-13 erişkinden biri ve 7-8 çocuktan biri astım hastasıdır. Astımın görülme sıklığı yıllar içinde giderek artmaktadır” dedi.
Astım Nöbetlerini Ne Tetikler?
Virüs enfeksiyonlarının, üst solunum yolu hastalıklarının, allerjenlerin, mevsim değişiklerinin ve stresin astım nöbetlerini tetiklediğini vurgulayan Prof. Dr. Kalpaklıoğlu, astım hastalığında genetik yatkınlık ve çevresel etkenler gibi iki önemli risk faktörü olduğunu, anne, baba ya da yakınlarının alerjik hastalıklara ya da astım hastalığına sahip olmasının, çocuklarda en önemli risk faktörü olduğunu, allerjenlerin, tekrarlayan akciğer enfeksiyonlarının, sigara dumanının, iç ve dış ortam hava kirliliğinin, beslenme tarzınınçevresel risk faktörlerini oluşturduğunu belirtti.
Astım Tedavisinde Nelere Dikkat Edilmelidir
Allerji ve İmmünoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. A. Füsun Kalpaklıoğlu astımın tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirterek şöyle konuştu: “En iyi tedavi astım yapan faktörlerin iyi belirlenmesi ve bunlardan korunma yollarının iyi bilinmesidir.Astımlı bir hastanın evinde ve çevresinde alınabilecek bir takım önlemlerle hayatını kolaylaştırması ve astım ataklarının önüne bir nebze olsun geçmesinin mümkündür. Astım hastaları sigara içmemeli, içilen ortamlardan da uzak durmalıdır. Özellikle astımlı kişinin tüy bırakan, toz ve küfü çeken halı, kilim, perde, yastık gibi eşyaları evinden uzak tutması gerekmektedir. Evde tüylü hayvan beslenmemeli, varsa dışarıda tutulmalıdır. Sprey, parfüm, sabun gibi güçlü kokulardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Dışarıdaki hava egzoz gazı, araba, fabrika dumanı veya çiçek ve ağaç polenleri ile kirlenmişse pencerelerinizi kapalı tutun. Temiz ve güneşli havalarda ise içerideki havayı temiz ve taze tutmak için pencereleri açın, evinizi iyice havalandırın. Korunma yapılmasına rağmen şikâyetler oluyorsa bazı ilaç tedavilerine ihtiyaç vardır. Uygun ilaç¸ tedavisi ile astımlılar iş ve okul dâhil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler.
“Astım Konusunda Farkındalık Oluşturma Adına Çalışmalara Devam Edeceğiz”
4 Mayıs Çarşamba günü “Dünya Astım Günü” münasebeti ile Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda Kırıkkale ilinde çalışan doktorlara ve doktor adaylarına “Astım Hastalığı” hakkında bilgi verildiğini dile getiren Prof. Dr. Fusun Kalpaklıoğlu, astım konusunda farkındalık oluşturma adına çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.
