
Üniversitemizde,
Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin ölüm yıl dönümü münasebetiyle “Mevlana Günü”
programı düzenlendi. Fen Edebiyat Fakültemiz Doğu Dilleri ve Edebiyatları
Bölümü Mütercim Tercümanlık Farsça Anabilim Dalı ve Bilim ve Sanat Topluluğu
tarafından Yahya Kemal Konferans Salonunda düzenlenen etkinliğe akademik ve
idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı.
Farsça
bölümünün tanıtım videosu ile başlayan program Hz. Mevlana’nın hayatından
kesitlerin anlatıldığı video sunumu ile devam etti.
Etkinlikte
öğrencilerimiz Türkçe ve Farsça olarak Mevlana’nın eserlerinden bölümler okudu.
Farsça Tercümanlık Öğrencilerinden oluşan koro Mevlana’nın “Geri Döndüm” adlı şiirini seslendirdi.
Mevlana’nın
mesnevisinin ilk 18 beytinin Mevlevilikte çok önemli ve özel bir yeri olduğunu
söyleyen Doç. Dr. Yakup Şafak, “İlk beyitteki hikâye kelimesinin anlamı benim
için çok derindir çünkü bu kadar önemli kelimeler varken bugün için 8 milyar
insan 8 milyar hikaye demektir ve bunların da aslı bir anne babaya gitmektedir.
Bize bu açıdan aslımızı hiçbir zaman unutmamamızı öğütlüyor. Benim Mesnevi ile
tanışmam üniversite yıllarına dayanır ve o gün bugündür Hz. Mevlâna ile hikayem
devam etmektedir. Bizim öncelikli hedefimiz Farsçayı öğretmek ve Hz. Mevlana’yı
anlatmaktır” şeklinde konuştu.
Programın
kapanış konuşmasını Fen Edebiyat Fakültemiz Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu yaptı. Konuşmasına, uzaklarda Hakkı aramayın,
Hak sizin yanınızda, gönüllerde bulunuyor sözüyle başlayan Prof. Dr. Adnan
Karaismailoğlu, “Yanındaki dostunu, eşini, sevdiğini ihmal edip ben Hacca
gidiyorum diye düşünenlerin kaybına işaret ediyor. Gönüller, bizim kültürümüzde
Allah’ın evidir. O nedenle yanı başımızdaki gönülleri ihmal etmememiz gerekir. Hz.
Mevlana, bizim anlaşma derdimiz var kavuşma derdimiz var der. Konuşmadan öte,
gönül dili ile konuşmak icap eder. Dilsizlerin dilini öğren yani gönülden
konuşanların dilini öğren der” diye konuştu.
Program
toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.








