Kurban Bayramı Yaklaşırken Bu Detaylara Dikkat
Kurban Bayramı’na
sayılı günler kala Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi vatandaşlarımızı
ve kamuoyumuzu kurbanlık seçimi, kurban kesimi ve hijyen hakkında
bilgilendirmek adına önemli açıklamalarda bulundu.
Kırıkkale Üniversitesi
Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bora
Özarslan kurbanlık seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlara değinirken, Gıda
Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aylin Kasımoğlu
Doğru kesim hijyeni ve etin muhafazası hakkında dikkat edilmesi gereken
hususlarda bilgilendirmede bulundu.
Hangi Hayvanlar
Kurbanlık Olarak Kesilebilir?
Koyun, keçi, sığır, manda ve deveden kurban olabileceğini, bunların
dışındaki hayvanların kurban olarak kesilemeyeceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Özarslan
“Kurban edilecek hayvanın, sağlıklı, uzuvları tam ve besili olması, hem ibadet
açısından, hem de sağlık bakımından önem arz eder. Bu nedenle, kötürüm
derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, boynuzlarının biri
veya ikisi kökünden kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memesi kesik, dişlerinin
tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz” dedi.
Kurbanlık Hayvanın Fiziksel Özellikleri Nasıl Olmalıdır?
Kurbanlık seçerken hayvanların fiziksel özelliklerine dikkat etmemiz
gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Bora Özarslan, hayvanların normal
davranışlar, duruş, yürüyüş, vücut yapı ve şekline sahip olmaları, tüylerinin
düzgün ve parlak olması, gözlerinin canlı bakması, geviş getirmesi ve
solunumunun düzgün olması gibi kriterlerin sağlık belirtisi olarak
değerlendirildiğini ifade etti. Gelişmesini tamamlamamış veya etleri
olgunlaşmamış çok genç hayvanların, gebe hayvanların, bir hafta önce doğum
yapmış hayvanların, kesilmelerine ise yasal olarak izin verilmediğini belirten
Yrd. Doç. Dr. Bora Özarslan, “Ancak, hayvanın doğuştan boynuzsuz
olması, şaşı, topal, bir kulağı delik veya yırtılmış olması, kurban edilmesine
mani teşkil etmemektedir” diye konuştu.
Kurbanlık Hayvan Kaç Yaşında Olmalı?
Hayvanların kurban olarak kesilebilmeleri için devenin 5; sığır ve mandanın
2; koyun ve keçinin 1 yaşını doldurmuş olması gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç.
Dr. Özarslan; “Belirtilen yaş sınırlarını geçtikleri halde süt dişlerini
değiştirmeyen hayvanlar da kurban edilebilir. Bunun yanında, 6 ayını tamamladığı
halde hızlı büyüme ve gelişme göstermesi nedeniyle bir yaşını doldurmuş gibi
görünen koyunlar da kurban edilebilir” dedi..
Sığırda Dişlerden Yaş Tayini
Sığırda sadece alt çenede ve çenenin ön kısmında bulunan kesici dişlere
bakılarak yaş tayini yapılabileceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Bora
Özarslan “Kesici dişler süt ve kalıcı dişler olarak ikiye ayrılır. Süt dişleri kalıcı
dişlere göre daha beyaz ve küçük olup, parmakla dokunulduğunda oynarlar. Kurbanlık sığırda
“kapak atma” olarak adlandırılan iki yaşında olma şartı, hayvanın
ağzını açtığımızda en az iki tane kalıcı dişinin olmasıdır. Kalıcı dişler
rengi, büyüklüğü, diş etine sağlamca bağlanması ile kolayca yan taraflarında
bulunan süt dişlerinden ayrılırlar” şeklinde konuştu.
Kesim Hijyeni ve Etin Muhafazası Nasıl Olmalıdır?
Kesim hijyeni ve etin muhafazası hakkında önemli bilgiler veren Veteriner
Fakültesi, Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Aylin Kasımoğlu Doğru ise “Sağlıklı bir kurban kesimi ve kaliteli
et elde edebilmek için kesim öncesi aşamadan itibaren bazı püf noktalarının
bilinmesi, hem ibadetin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tavsiyeleri doğrultusunda
yapılabilmesini sağlayacak, hem de çevre ve halk sağlığının korunmasında
yararlı olacaktır” dedi. Prof. Dr. Aylin Kasımoğlu Doğru bu kapsamda yardımcı
olabilecek kriterleri şu şekilde sıraladı:
- Kesim esnasında yaralanmaları önlemek ve hayvan hastalıklarının
belirlenebilmesi için, kurban kesimlerinin mutlaka Veteriner Hekim gözetiminde,
kasaplar tarafından ve belediyeler tarafından hazırlanan kesim yerlerinde
yapılması,
- Kanın iyi akıtılabilmesi ve elde edilen etin üstün kalite
niteliklerine sahip olması için, hayvanların sıcak mevsimlerde kesimden önce 12
saat dinlendirilmesi ve hayvanların kesim öncesinde yorulmaması ve kötü
davranışlardan kaçınılarak strese neden olunmaması,
- Sindirim sisteminin boşalmasını sağlayarak, iç organların
çıkarılması aşamasında, etin bulaşmasını engellemek için, hayvanlara kesimden
önceki 12 saat süresince yem verilmemesi ve sadece su verilmesi,
- Çıkarılan iç organların içerikleri ve yenilmeyen kısımlar uygun
poşetlere konulup, ağzı sıkıca bağlanarak yerleşim yerlerinden
uzaklaştırılmalıdır. Bazen karaciğer, akciğer gibi iç organlarda kist (içi sıvı
dolu kese) vb oluşumlara rastlanmakta ve bunlar insanlar tarafından
tüketilmediğinden ziyan olmasın diye kedi ve köpeklere yedirilmektedir. Bu son
derece riskli bir davranıştır. Kistli iç organlarda bulunan parazitler, kedi ve
köpeklerde geliştikten sonra, insanlara bulaşmaktadır. İnsanlar ve
hayvanlar için tüketime uygun olmayan, imha edilmesi gereken kısımlar
kazılan derin bir çukur (2 m) içerisinde toplandıktan sonra üzerine sönmemiş
kireç dökülerek, köpek vb hayvanların ulaşamayacağı şekilde iyice
kapatılmalıdır.
- Kesim sonrasında etlerin hemen tüketilmeye başlanmasına bağlı
olarak, etin zor pişmesi ve sert olması, kolay çiğnenememesi gibi şikayetlerle
sık karşılaşılmaktadır. Bu durum, etin olgunlaşmasının tamamlanmamasından ileri
gelmektedir. Olgunlaşmayı sağlamak için, kesimi takiben 12-24 saat süreyle
buzdolabı sıcaklığında (4°C) bekletilerek soğutulmalıdır. Bu şekilde soğutulan
etler daha sonra parçalanarak soğuk depolarda veya derin dondurucuda muhafaza
edilebilirler.


