Türkiye
İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, “TİHEK
Üniversitelilerle Buluşuyor” etkinliği çerçevesinde öğrencilerimizle buluştu.
Fikir Atölyesi Topluluğu tarafından Hukuk Fakültesi Kocatepe Konferans
Salonunda düzenlenen etkinliğe Üniversitemiz Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Mustafa Avcı, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Uzman ve Uzman
Yardımcıları, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı.
Programın
açılış konuşmasını Üniversitemiz Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Avcı
yaptı. Anayasamızın temel hak ve ödevlere vurgu yaptığını; hak ve ödevlere eşit
ölçüde önem vermemiz gerektiğini belirten Prof. Dr. Avcı, “Biz işin hep hak
tarafından bakıyoruz ama işin ödev kısmını ihmal ediyoruz. İnsanlar emeksiz
yemek yiyemez. Önce emek, sonra yemek gelir yani ödevlerimizi unutmamalıyız.
Hukukçu olarak biz bunları unutursak, hak etmediğimiz şeyleri istemeye
alışırsak, hakkın değil haksızlığın savunucusu olmuş oluruz, ödevlerimizin de
olduğunu unutmayalım” diye konuştu.
Türkiye
İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun gerçekleştirdiği önemli faaliyetlerden
birinin üniversitelşlerle buluşma toplantıları projesi olduğunu söyleyen
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, “Bu
proje kapsamında, hem öğretim üyeleri hem de değerli öğrencilerimiz bizim temel
paydaşlarımızdır. Üniversiteler nasıl temel paydaşlarımız oluyor? Üniversite
yaşamı, zihinsel formasyonun gerçekleştiği, biçimlendiği, biricik zemindir. Bu
kapsamda Kırıkkale Üniversitesi ile bir işbirliği protokolü imzaladık. Bu
çerçevede siz değerli öğrencilerle daha sık bir araya gelebiliriz ve sizleri de
kurumumuzda ağırlamaktan memnuniyet duyarız” şeklinde konuştu.
Prof.
Dr. Muharrem Kılıç programda, Ulusal İnsan Hakları Mekanizmalarına, bu
mekanizmaların tarihsel arka planlarına ve bu kurumsal mekanizmaların
nitelikleri ile amaçlarına değinerek, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna
ilişkin bilgiler verdi.
‘Hak’
fikrinin kökenine değinen Prof. Dr. Kılıç, “Hak fikrinin kökenine dair ilk
işaretin, doğal hukuk düşüncesine dayandığını söyleyebiliriz. Yani, olması
gereken hukuk fikrine dayanmaktadır.
Yasa fikri hep var fakat yasa fikrinin çok ötesinde bir idealitenin
varlığı fikri, bize doğal hukuku işaret etmektedir. Bunun en iyi örneği Platonun
mağara alegorisidir. Bir şeye bakmanın ötesinde derinlikli bakış daha
önemlidir. İdeal olan gerçek olandır. Her suretin bir de aslı söz konusudur. Bu
düşünceden hareketle yasa fikri eviriliyor ve ‘yasanın ardında da bir yasa
vardır ve bunun üstünde de bir norm vardır’ fikri ortaya çıkıyor. İşte biz buna
doğal hukuk diyoruz ve hak bu doğal hukuka dayandırılmaktadır” diye konuştu.
İnsan
Haklarının kökenlerinin üç temel hak üzerine ortaya konulduğunu söyleyen Prof.
Dr. Muharrem Kılıç, “Modern İnsan Hakları düşüncesi açısından 17.yüzyılı
değerlendirmemiz gerekiyor. Yani sözleşme kuramları ile yeni bir siyasal
düzenin temelleri atılmıştır. İnsan Haklarının kökleri üç temel hak üzerine
ortaya konulmuştur: Yaşam (hayat), hürriyet, mülkiyet. Hem Amerika Kıtasındaki
haklar bildirgesinde hem de diğer insan hakları bildirgelerine kök teşkil
etmektedir” dedi.
Sığınmacıların
durumlarına ve haklarına da dikkat çeken Prof. Dr. Muharrem Kılıç, konuşmasını
şöyle tamamladı: “İster sığınmacı olsun ister engelli olun isterse de başka
statüde olsun insanların sürekli yüzleştiği, karşı karşıya kaldığı sorun
alanlarının her biri insan haklarına çıkıyor. İnsan hakları ile ilgili tüm
düzenlemelerin esasını insan onuru oluşturuyor. Yapılan bütün hukuksal
düzenlemeler, insan haklarını korumayı amaçlayan bütün normatif çerçevelerin
temelinde insan onurunu güvence altına almak yatıyor".
Program,
plaket takdimi ve fotoğraf çekimi ile sona erdi.







