27 Ekim 2022

Tıp Fakültemizden, Meme Kanseri Farkındalık Konferansı

Üniversitemiz Genç Yeryüzü Doktorları Topluluğu tarafından, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı münasebetiyle Meme Kanseri Farkındalık Konferansı düzenlendi. Üniversitemiz Tıp Fakültesi Prof. Dr. Dilek Kılıç Amfisinde gerçekleşen konferansa akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı.

Konferansın ilk konuşmacısı Doç. Dr.  Selim Yalçın, Ülkemizde ve dünyada en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme sebep olan kanser türü olan meme kanserinin nedenlerini ve erken tanı yöntemlerini anlattı. Doç. Dr.  Yalçın, “Meme kanseri gerek dünyada gerekse ülkemizde en sık izlenen ilk on kanser arasında kadınlarda ilk sırada yer almaktadır. Ülkemizde meme kanseri her dört kadın kanserinden birisi olmayı sürdürmektedir. Erkeklerde meme kanseri kadınlara oranla çok daha az izlenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2004 yılından bu yana meme kanserinde erken teşhisinin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla 01-31 Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak belirlenmiştir. Ülkemiz ’de de Sağlık Bakanlığı Başkanlığında bu ayda çeşitli faaliyetler düzenlenmektedir. Ayrıca erken tanının önemini vurgulamak amacıyla, 26 Ekim meme kanserini sembolize eden ‘Pembe Kurdele Takma Günü’ olarak belirlenmiştir. Meme kanseri, meme süt bezleri ve burada üretilen sütü meme başına taşıyan kanallardan oluşur. Bu süt bezleri ve kanalları döşeyen hücrelerin, kontrol dışı olarak çoğalmalarına meme kanseri denir. Dengesiz beslenme, sigara, kronik enfeksiyonlar, mesleki faktörler, alkol, çevresel kirlilik, katkı maddeleri, bağışıklık sisteminin baskılanması, genetik yatkınlık, hormonlar, bazı ilaçlar, güneş ışığı, radyasyon meme kanserine sebep olmaktadır. Ayrıca yaş ilerledikçe meme kanseri riski artmaktadır. Meme kanseri yirmi yaş altında pek görülmez. Hastaların çoğunluğu elli yaş üzerindedir. Kişinin yakın akrabalarında meme kanseri öyküsü varsa risk iki misli artmaktadır. Bir memede kanser varsa ikinci memede kanser gelişme riski oldukça fazladır. Erken adet görme ve geç menopoz da risk artırıcı sebeplerdir. Hiç doğum yapmamış kadınlar meme kanseri açısından riskli gruba girerler. İlk doğum yaşı otuz ve üzerinde olan kadınlarda meme kanseri riski; ilk doğum yaşı yirmi olan kadınlara göre 4-5 kat daha fazladır. Beyaz ırka ait kadınlarda meme kanseri siyah ırka mensup olanlardan daha fazladır” diye konuştu.

Meme kanserinden nasıl korunulması gerektiğini dinleyenlere anlatan Doç. Dr. Yalçın, “Bilateral profilaktik mastektomi, Bilateral profilaktik ooferektomi, yaşam değişiklikleri, hormon kullanımı, doğum ve emzirme, kimyasal korunma meme kanserinde korunmayı sağlamaktadır ayrıca mamografinin de önemi çok büyüktür. 50 yaşın üzerinde olan kadınlarda bulunan kitlelerin daha önceden belirlenmesini, ele gelmeyen kitleleri ve çok erken evredeki kanserli hastayı saptamaktadır” dedi.

Tarama programının amacına ve meme kanserinden korunmanın yöntemlerini değinen Doç. Dr. Faruk Pehlivalı, “ Kadınlarda meme kanseri ile toplumsal düzeyde mücadelenin ana amacı meme kanserine bağlı mortalite hızının düşürülmesidir ancak kadınlarda meme kanseri ile toplumsal düzeyde mücadele etmek için önerilen ve etkinliği kanıtlanmış bir birincil korunma yöntemi yoktur, yani meme kanserinin ortaya çıkmasını önlemek üzere, topluma yönelik programlarda uygulanacak bir modalite bulunmamaktadır.  İkincil korunma yöntemi olarak, yani başlamış olan karsinogenezis sürecini, henüz klinik bulgular ortaya çıkmadan yakalamak üzere önerilen ve geniş uygulama bulan üç modalite vardır: 1-Kendi kendini meme muayenesi(KKMM), 2-Klinik meme muayenesi 3-Mamografi’dir” dedi.

Kendi kendine meme muayenesinin (KKMM) önemine vurgu yapan Doç. Dr. Pehlivalı, “Bir kadının kendi kendine yapabileceği en önemli muayenedir. Öğretilmesi ve uygulanması kolay, zararsız ve ücretsizdir. Yapılan çalışmalarda; düzenli ve doğru yapılan KKMM ile bir toplumda meme kanseri evresinin düşeceği ve yaşam sürecinin olumlu yönde etkileneceği bildirilmiştir. Her ay düzenli KKMM uygulayan ve uygulamayan kanser hastaları karşılaştırılmış; KKMM düzenli yapanlarda tümör çapının yapmayanlara göre daha küçük olduğu saptanmıştır. Amaç: Kendi meme dokusunu daha iyi tanımak, Memelerde oluşabilecek değişiklikleri fark edebilmektir. KKMM hangi sıklıkla yapılmalı ?20 yaşından sonra bütün kadınlara öğretilmeli adet görüyor ise: En iyi dönem adetin ilk günü itibariyle 7-10 gün sonra herhangi bir gün, Adet görmüyor ise:  Her ayın belli bir günü. KKMM’nin iki aşaması vardır: Gözle ve elle değerlendirme. Elle muayene ayakta ve yatarak gerçekleştirilir. Gözle muayene ederken dikkat edilmesi gerekenler: Doğru şekilde durulmalı. Kollar iki yanda sarkık ve gevşek, kollar belde, kollar her iki yanda başın üzerine kaldırılmış, kollar her iki yanda gövde öne doğru eğilmiş olmalı. Memede kitle görünümü, memelerden birinde anormal büyüme, memelerden birinin diğerinden sarkık olması, meme cildinde buruşukluk, meme ucunda çukurlaşma, meme ucundan kanlı akıntı, meme ucu renginde değişiklik, memeye komşu lenf bezlerinde büyüme, üst kolda anormal şişlik olmaktadır. Her ay düzenli olarak her bir meme en az beş dakika muayene edilmelidir” şeklinde konuştu.

Program plaket takdimi ve  toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.