Üniversitemiz
İlahiyat Topluluğu, İslam Ülkeleri
Uygulama ve Araştırma Merkezi ve
Kırıkkale İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği işbirliği ile
Üniversitemiz Yahya Kemal Konferans Salonu’nda Aliya İzzetbegoviç Anma Programı
yapıldı.
İslami
İlimler Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Şahin Ahmetoğlu moderatörlüğünde
yapılan, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Rahman
Ademi ve Prof. Dr. Mustafa Orçan’ın konuşmacı olarak yer aldığı programa İslami
İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mevlüt Erten, İslam Ülkeleri Uygulama ve
Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Prof. Dr. Zekeriya Akman, Kırıkkale İmam
Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği Başkanı Ahmet Seçilmişoğlu, akademik ve
idari personelimiz, öğrencilerimiz katıldı.
Program,
İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mevlüt Erten, Prof. Dr. Zekeriya
Akman ve Ahmet Seçilmişoğlu’nun açılış konuşmaları ile başladı.
Sözlerine Aliya İzzetbegoviç’e Allah’tan rahmet dileyerek
başlayan İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Mevlüt Erten, “Bir tefsir sohbetinde Aliya İzzetbegoviç’in “Hayat, inanan ve salih ameller işleyenler dışında hiç
kimsenin kazanamadığı bir oyundur” sözünü alıntıladım. Birçok ayette gördüğümüz
ve Kur’an’ın özü de olan bu söz üzerine konuşunca Aliya İzzetbegoviç
üzerine bir program yapmayı düşündük. Bu düşüncelerimiz bu alanın uzmanı Prof.
Dr. Rahman Ademi ve Prof. Dr. Mustafa Orçan hocalarımıza iletildi. Onlar da
davetimize icabet ettiler. Kendilerine teşekkür ediyorum. Öğrencilerimiz
içinde Aliya İzzetbegoviç’i okumuş olanlar var ama bu programla
bilgileriniz pekişecek. Hocalarımız lider, bilge insan Aliya İzzetbegoviç hakkında
bize ufuk açıcı bilgiler verecek. Programın hazırlanmasında emeği geçenlere, vesile
olanlara teşekkür ediyorum” dedi.
İslam
Ülkeleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Prof. Dr. Zekeriya
Akman, “Üniversitemiz bünyesinde kurulan İslam Ülkeleri Uygulama ve Araştırma
Merkezi olarak İslam ülkelerindeki ilmi ve akademik çalışmaları takip etmeyi, onlarla
ilmi ve akademik işbirliği yapmayı, İslam ülkelerini tanımayı ve tanıtmayı
amaçladıklarını belirterek, “Müslümanların yaşadığı bütün bölgeler bizim için
İslam ülkesi kategorisine giriyor. Balkanlar da bu bağlamda bir İslam
ülkesidir. Maalesef son 200 yılda Balkanlardaki Müslüman kardeşlerimiz çeşitli
dönemlerde zulümlere, sürgünlere, baskılara ve savaşlara maruz kaldılar. Bunun son örneği de Bosna Savaşıdır. Bosna’da
yaşanan acı olaylar bizleri derinden üzmüştü. Geçmişte Balkanları, orada
yaşayan Müslümanları ziyaret etme fırsatı buldum. Orada “inancın nedir?” diye sorulduğunda “Elhamdülillah Türküm”
diyorlar. Bu ırki bir tabir değil “Elhamdülillah Müslümanım” anlamında bir
tabirdir. Dolayısıyla bizim buralarla hem inanç birliğimiz, hem de duygu
birliğimiz var. Bu manada Bosna’yı anlatacağız ve Bosna’daki mücadelenin sembol
ismi, örnek şahsiyet Aliya İzzetbegoviç’i anacağız. Hepiniz programımıza hoşgeldiniz”
şeklinde konuştu.
Programın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkürlerini
ileten Kırıkkale İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği Başkanı Ahmet
Seçilmişoğlu, “Son zamanların en önemli bilge kişiliği, lideri, dava adamı, Aliya İzzetbegoviç’i onu
tanıyanlardan dinleme ve özelliklerini öğrenme fırsatı bulduğum için kendimi
şanslı hissediyorum. Aliya İzzetbegoviç, bir davaya nasıl sahip çıkılması
gerektiğini, o dava uğruna nasıl dik durulması gerektiğini bizlere öğreten bir kişiydi.
Ben özellikle gençlerden ve diğer katılımcılardan Aliya İzzetbegoviç’in bu özelliğini iyice anlamalarını
ve özümsemelerini rica ediyorum” dedi.
Program, Prof. Dr. Şahin
Ahmetoğlu moderatörlüğünde Prof. Dr. Rahman Ademi’nin ve Prof. Dr.
Mustafa Orçan’ın konuşmaları ile devam etti.
Bosna Hersek’i ve tarihsel süreç içerisinde Bosna Hersek’te
yaşananları, Aliya’yın fikir dünyasının oluşmasında etkili olan olayları “Aliya ve Gençlik” konulu konuşmasında
anlatan Prof. Dr. Rahman Ademi, “1878
yılı Boşnaklar için olağanüstü zor bir yıldır. Bosna, Avrupalı güçler
tarafından Osmanlı’dan zorla alınıyor ve Müslümanların sahip olduğu bütün
değerler hedef haline getiriliyor. Boşnaklar bu travmayı çok zor atlatıyorlar.
1878’den 1992 yılına kadar Bosna Hersek’te ve Sancak bölgesinde soykırıma
eşdeğer 10 katliam yaşandı. Bu travmaların Aliya İzzetbegoviç’in üzerinde büyük
etkisi vardır. Yazdığı bütün kitaplar
Müslümanların orada sağlıklı bir şekilde yaşamaları için gayret
sarfetmeyi, dünyaya “biz de varız”
mesajı vermeyi, Müslüman olarak Avrupa’ya örnek olabilecek bir sistem önermeyi
amaçlamaktadır. İslam Deklarasyonu ve diğer eserlerinde her ne kadar İslam
dünyasına hitap ediyor görünse de aslında bu bir beyanname ve çağrıdır. Bu
çağrı belki en çok da Avrupa’ya yöneliktir. Çünkü Avrupa, Müslümanların varlığı
ile bir türlü barışamadı. Son acı tecrübeyi de 1992-1995 yıllarında Bosna’da
yaşadık” dedi.
Aliya İzzetbegoviç’in 15-17 yaşlarında iken Avrupa
felsefesini, önemli felsefecilerin eserlerinin tamamını ve Boşnakçaya tercüme
edilmiş doğuya ait eserleri okuduğunu belirten
Prof. Dr. Rahman Ademi, “Gençlere iyi
bir örnek olan Aliya İzzetbegoviç, partisinin gençlik kolları toplantısında gençler
abartılı sloganlarla ve sıfatlarla kendisini tanıttığında rahatsız olur ve
şöyle der: “Gençler, olağanüstü şeyleri değil lütfen ayağınızın yere sağlam
bastığı şeyleri konuşalım ve düşünelim. Zira biz sizin yaşınızda iken dünya
hakkında fikir sahibiydik. Bu konuda üç önemli kanaat geliştirdik. Faşizmin
biteceği, 20. yüzyılın ikinci yarısını önemli derecede etkileyen komünizmin
biteceği, İslam’ın ya da dindarlaşmanın önemli bir şekilde insanlığın gündemine
geleceği kanaatlerine 1940’lı yıllarda vardık.” Aliya’nın gençlikte gördüğü en
önemli sorun eleştirel düşünememektir. Batının bunu yaptığını görünce bundan
yoksun kaldığımızı düşünür. Gençlerimizin eleştirel düşünce yeteneği kazanması
gerektiğini ve bunun bir ders olarak Müslüman ülkelerinde okutulması
gerektiğini belirterek, gençliğin heyecanını doğru şekilde beslemek, hayatı
algılamaya başladıklarından itibaren Allah’ın rehberliğinde gençliği yönlendirmemiz
gerektiğini söyler” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Mustafa Orçan, “Materyalist Çağın Erdemli Bilgesi
Aliya İzzetbegoviç” konulu konuşmasında Aliya İzzetbegoviç’in ailesinin geçmişini,
düşünür, devlet adamı ve komutan olarak Aliya İzzetbegoviç’i anlattı. Prof. Dr. Mustafa Orçan, “Doğuyu, batıyı ve İslam’ı bilen bir insan
olan Aliya İzzetbegoviç, olaylara tek bir boyuttan bakmaz. Bir akademisyen
olmamasına rağmen kavram üretebilen, akademisyen titizliği gösteren bir
insandır. Dünyada paradigmalara, hayata dair tercihleri olan ideolojileri ve
dinleri ayırırken kendi içerisinde dram, ütopya ve gerçek olmak üzere üçe
ayırır. Dram dediği, bu dünyanın boş olduğunu önemli olanın öbür dünya olduğunu
dikkate alan Hristiyanlık anlayışı, bunu bazı İslami akımlarda da
görebiliyoruz. Bir de cenneti bu dünyada yaşamak isteyen ideolojiler vardır.
Kapitalizm, marksisizm ve Yahudiliği de
buraya ekler. Bunun ötesinde ruh ve bedenden oluşan insanın, maddi ve
manevi olarak bir bütün olduğunu kabul eder. Dolayısıyla diğer iki bakış açısı
eksiktir ve bizi temsil etmez. Bu yaklaşımlardan hareketle İslam’ı, hayata
bütüncül olarak bakan bir din olarak kabul eder. Aliya’ya göre ideal insan,
kendi yaratılmışlığının farkında olan, ona göre hayatını dizayn eden insandır. Bosna
Hersek’te Sırpların ve Hırvatların da takdirini kazanmış ve verdiği güvenle
Cumhurbaşkanı seçilmiş birisidir” dedi.
Konuşmaların
ardından İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mevlüt Erten ve Dekan
Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Adem Yıldırım’ın Prof. Dr. Rahman Ademi’ye ve Prof. Dr. Mustafa Orçan’a
konuşmaları dolayısıyla teşekkür ederek plaket verdi.
Etkinlik, günün anısına fotoğraf çektirilmesi ile sona erdi.
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)