24 Kasım Öğretmenler
Günü münasebetiyle Üniversitemiz Eğitim Fakültesinde “Öğretmenler Günü”
etkinliği düzenlendi. Nurettin Topçu Konferans Salonu’nda yapılan etkinliğe
Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Erman Yükseltürk, öğrencilerimiz, öğretmenler, akademik ve idari
personelimiz katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açılış konuşmasını
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erman Yükseltürk yaptı.
Prof. Dr. Erman Yükseltürk, konuşmasında “24 Kasım bizim için
öğretmenlik mesleğinin değerini anlatmak, anlamak belki de hatırlamak için özel
bir gündür. Bu özel günde sizler için güzel bir program hazırladık. Bizler
öğretmenlik mesleğinin gereği olarak bir mühendisin, bir mimarın yaptığı gibi
bir işi, bir icadı sergileyemiyoruz. Ama bizim öyle özel öyle değerli bir
mesleğimiz var ki Mevlanaların, Yunus Emrelerin, Hacı Bektaş-ı Velilerin, Mimar
Sinanların da bir öğretmen olduğunu unutmuyoruz. Alparslanları, Yavuzları,
Selimleri, Mustafa Kemal Atatürk’ü de bir öğretmenin yetiştirdiğini
unutmuyoruz. Ben de 25 yılımı doldurduğum meslekte çok onurlu ve gururluyum.
Şöyle geriye dönüp baktığımız zaman tekrar bu mesleği seçme şansım olsa hiç
tereddüt etmem. Yine öğretmenliği, eğitmenliği, akademisyenliği seçerim. Çünkü
biz eğitim öğretimi, geleceği şekillendirmek olarak görüyoruz. Sadece bilgi
aktarma olarak görmüyoruz. İnsanların birbirini sevmesini, farklı dalları,
farklı olanların güzelliğini görmesini öğretiyoruz. Çözüm odaklı bakarak zevkle
geleceği planlayarak, çok önemli değerli bir görevi yerine getiriyoruz. Aslında
milletçe ulaşmak istediğimiz hedeflerin en önemli yanı, en önemli tarafı bence
eğitim öğretim tarafı. Birkaç sözüm de sevgili gençlere olsun. Her öğrencinin
içinde öğretmeninin yaktığı bir kandil vardır. Bu kandiller çoğu zaman ölünceye
kadar çocukların yolunu aydınlatır. İnşallah yakın zamanda da sizin de böyle
öğrencileriniz olur. Şunu sakın unutmayın. Bu ülkenin geleceği, yarınları
sizlersiniz. Özellikle bu ülkenin sevgi, saygı ve merhamet elçisi sizsiniz. 24
Kasım Öğretmenler Günümüz kutlu olsun. Tekrardan hoş geldiniz” dedi.
Öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu belirten Rektör Yardımcımız
Prof. Dr. Erol Yılmaz, “Kıymetli mesai arkadaşlarım, geleceğin büyük
Türkiye’sini inşa edecek, profesörleri yetiştirecek olan müstakbel öğretmenler
hepiniz hoş geldiniz. Bu özel günümüzü içtenlikle tebrik ediyorum. Sözlerime
başlamadan önce Rektör hocamız Prof. Dr. Sayın Ersan Aslan’ın selamlarını
iletmek istiyorum. Bugün gerçekten çok özel bir gün. 365 gün 24 saat hizmet
veren, bir toplumu inşa eden dolayısıyla toplumların geleceğini, ülkelerin
geleceğini inşa eden öğretmenleri bir günde anmak tam anlamıyla imkansız. Bana
kalırsa öğretmenlik dünyanın en özel, en güzel, en değerli ve en mümtaz
mesleğidir. Annelik gibi hiçbir şeyle kıyaslanamayacak bir meslek. Anneliği
kenarda tutarak söyleyecek olursam öğretmenlik gerçekten en kıymetli, saygı
duyulmayı en çok hak eden meslektir. Cumhurbaşkanlığından başlayarak bütün meslekleri
yetiştiren bir meslek olduğu için çok kıymetlidir. Sözlerime son verirken,
başta Aybüke Yalçın, Necmettin Yılmaz ve birkaç gün önce teröre kurban
verdiğimiz Ayşegül Alkan‘a Allahtan rahmet diliyorum, yaşayanları minnetle
anıyorum. Günümüzü tekrar kutluyorum” dedi.
Program, Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerimizin müzik dinletisi,
Türkçe Öğretmenliği öğrencilerimizin şiir dinletisi, Halk Dansları
Topluluğumuzun halk oyunları gösterisi ve mezun öğrencilerimizle yapılan
söyleşiyle devam etti.
Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Kuşdemir’in
moderatörlüğünü yaptığı söyleşide Üniversitemiz Eğitim Fakültesi Mezunları
Yasin Poyrazer ve Cengiz Tekcan, öğrencilerimizle mesleki tecrübelerini
paylaştı ve tavsiyelerde bulundu.
2007 yılında Üniversitemiz Eğitim Fakültesi’nden mezun olan Yahşihan
Bayraktepe İlkokulu Müdürü Yasin Poyrazer, “ İlk olarak Ağrı’nın Eleşkirt
ilçesinde Dalkılıç İlkokulu’na atandım ve birleştirilmiş sınıflardan oluşan köy
okulunda 4.5 sene görev yaptım. Öğretmen olmak benim hayalimdi. Burada
çok güzel eğitimler aldık. İlk görev yerim Ağrı’ya gidince Türkçe konuşamayan
çocuklara okuma ve yazmayı öğretmenin mutluluğunu yaşadık. Öğretmenlik para işi
değildir. Biz gönül işi yapıyoruz. Önemli olan o çocuğun ruhuna dokunmaktır. Biz
sabah “işe gidiyoruz” demiyoruz “okula gidiyoruz” diyoruz. Bizden sonraki
nesilleri iyi bir şekilde bırakmak için işi gönlümüzle yapıyoruz. Sizlerden de
istirhamım sadece bilgi aktarmanız değil, ahlaklı, milli ve manevi
değerlerimize saygılı, vatanını, milletini, bayrağını seven öğrenciler
yetiştirmenizdir. Bu şekilde yetiştirin ki bizden sonraki nesiller de bu
şekilde devam etsin” dedi.
Öğrencilerimizle tecrübelerini paylaşan Gürler Şehit Mustafa Sağlam
İlkokulu Müdür Yardımcısı Cengiz Tekcan, “2007’de buradan mezun oldum. Bu
mesleğin akademik bir tarafı var ama bir de ustalık ve çıraklık tarafı var.
Sahada, okullarda, sınıf içerisinde, gördüklerinizle, yaşadıklarınızla yeni
şeyler öğreniyorsunuz. İşin bu kısmını seviyor ve görüyor olmanız hocalarımız
gibi öğrencileriyle tek tek ilgilenen öğretmenlerle karşılaşıyor olmanız da
sizler için ayrı bir şans. Hayatımın gerçekten en güzel işini yaptığımı
düşünüyorum. İnşallah buradan mezun olduktan sonra sizler de bu mesleği
öğrencilerinizle birlikte yapma fırsatı bulursunuz ve bu mesleği yaparsınız.
Burada öğretmenler günü münasebetiyle çok güzel bir program hazırlanmış ama
bence en güzel öğretmenler günü kutlaması tüm öğretmenlerin öğrencileriyle
birlikte geçirdiği sınıfının içidir. İnşallah 4. sınıflar seneye kendi
sınıfındaki öğrencileriyle birlikte bu kutlamayı yaparlar. Diğerleri de zamanı
geldiğinde bu fırsatı elde ederler diyerek tüm öğretmen ve öğretmen adaylarının
öğretmenler gününü kutluyorum” dedi.
Program, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erman Yükseltürk’ün
Yasin Poyrazer ve Cengiz Tekcan’a teşekkür belgesi vermesi ile sona erdi.
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)