01 Mart 2017

Hocalı Soykırımı Unutulmadı


1992 yılında yaşanan Hocalı Katliamı'nın 25. yılında Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Özçelik tarafından Karabağ Tarihi ve Karabağ’da Ermeni Olayları Bağlamında Hocalı Soykırımı konulu konferans verildi. Turan Halklarını Araştırma Topluluğu tarafından Yahya Kemal Salonunda düzenlenen programa akademisyenler, öğrenciler ve misafirler yoğun ilgi gösterdi.

Saygı duruşu, Türkiye ve Azerbaycan Milli Marşlarının okunmasıyla başlayan programda Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Orhan  Avcı Hüseyin Nihal Atsız’ın “Selam” adlı şiirini okudu. Turan Halklarını Araştırma Topluluğu Başkanı Furkan Yücel’in açılış konuşmasının ardından programın konferans kısmına geçildi.

Tarih boyunca  büyük devletler  kuran Türk milletinin bir çok tehlikeye  maruz kaldığını belirten Prof. Dr. İsmail Özçelik “19. Yüzyılda Batı’nın ve Rusya’nın kışkırtmalarıyla Balkanlar Osmanlı’dan koparılınca Anadolu’da Rum ve Ermeni iddiaları gündeme geldi. Sevr paylaşımıyla Türklüğün Anadolu’dan atılmak istendiği ortaya çıkmış ve kendisini göstermiştir” dedi.

Karabağ’da Türk Tarihi

Karabağ’a ve Karabağ’daki Türk varlığına vurgu yapan Prof. Dr. İsmail Özçelik, “Hocalı’nın içinde yer aldığı Karabağ bölgesinin işe yaramaz bir yer olduğu algısını yerleştirmek isteyen Ermeniler Karabağ’a “Dağlık Karabağ” demiştir. Aslında Karabağ yeraltı zenginliklerine sahip, toprağı verimli ve sulak bir bölgedir. Karabağ Türk tarihinde genellikle askeri garnizon ve üs olarak kullanılmıştır. Örneğin 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan burayı kışlak olarak kullanmıştır. Timur, Anadolu seferinden sonra Anadolu ve Suriye’den 50 bin kadar Türkmen’i Karabağ’a iskan etmiş, Karabağ’da  İlhanlılar, Akkoyunlular, Safeviler döneminde de  Türk unsuru hakim olmuş ve bölge Türkleşmeye devam etmiştir. 1590 yılında bölge kesin olarak Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Kafkasya’nın 18. ve 19. yüzyılda İran ve Rusya hakimiyetine girmesiyle yoğun bir şekilde Ermeni nüfusu burada iskan edilmeye başlandı. Bu politika hem günümüz Ermeni devletinin ortaya çıkmasını hem de Ermenilerin bir Türk yurdu olan Karabağ’a iskanını ortaya çıkardı. Ermeni devletinin teşekkülü Ortadoğu’da İsrail’in teşekkülü gibi, Balkanlarda Bulgaristan ve Sırbistan’ın teşekkülü gibidir” şeklinde konuştu.

Birinci Dünya Savaşında çıkan Ermeni isyanları ve Doğu Anadolu’da  Ermenistan  hayaliyle yapılan katliamların Hocalı’nın başlangıcına işaret ettiğini belirten Prof. Dr. Özçelik, “Bu mezalimin benzeri 90’lı yıllarda Hocalı’da yaşanmıştır. Süregelen bu hadiseler ve isyanlar neticesinde Osmanlı Devleti Mayıs 1915’te tehcir yasası çıkartarak Ermenileri güneye göç ettirme kararı aldı ve gazetelerini kapattı. Ermeniler bu günü katliam günü olarak andılar. Bu düşünce daha sonra bir intikam hareketine dönüştü. Bu günün katliamla alakası yoktur. Bu gün elebaşlarının yakalandığı ve gazetelerin kapandığı gündür” dedi.

Hamile Kadınlara ve Çocuklara İşkence Edildi

Sovyetlerin Perestroyka (yeniden yapılandırma) döneminde özerk bir bölge olan Karabağ’ın Azerbaycan ve Ermenistan arasında tartışma konusu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özçelik, “Özerk bölge konseyi Ermenistan’a katılma kararı aldı. Bu kararın alınmasında son 75-100 yılda iskan politikasıyla yerleştirilen Ermenilerin bölgede ve konseyde sayıca fazla olmaları önemli rol oynadı. Azerbaycan bu kararı tanımadı. Karabağ’da Türklere yönelik eylemler, saldırılar başladı. Ermeni güçleri Şubat ayının 25’ini 26’ya bağlayan gecesinde 366. Ermeni alayı desteğiyle bölgenin giriş ve çıkışını kapadı. Hocalı kasabasında Azeri kaynaklarına göre 613 masum insanı öldürmüşler, şehit etmişlerdir. 487 kişi ağır yaralanmış, 1275 kişi esir alınmış, 150 kişi kaybolmuş ve esirlerin akıbeti de açıklığa kavuşmamıştır. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin bir çoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği görüldü. Hamile kadın ve çocukların  işkenceye maruz kaldığı tespit edildi. İnsan hakları izleme Örgütü olayı Dağlık Karabağ savaşı içindeki en büyük katliam olarak niteledi. Azerbaycan, Hocalı katliamını 1994’te soykırım olarak kabul etti. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi olayın soykırım olarak tanınmasını tüm dünyaya  ilan etti. Olay bazı ülkelerde ve ABD’nin 15 eyaletinde soykırım olarak kabul edildi. Türkiye’de ve dünyanın değişik yerlerinde Hocalı soykırımı anısına anıtlar dikildi” diyerek sözlerini tamamladı.

   Konferansın sonunda Turan Halklarını Araştırma Topluluğu danışmanı Doç. Dr. Seyfullah Yalın tarafından Prof. Dr. İsmail Özçelik'e plaket takdim edildi. Program Hocalı soykırımını belgeleyen fotoğraf sergisinin gezilmesiyle son buldu.