1992 yılında yaşanan
Hocalı Katliamı'nın 25. yılında Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi Tarih
Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Özçelik tarafından Karabağ Tarihi ve Karabağ’da
Ermeni Olayları Bağlamında Hocalı Soykırımı konulu konferans verildi. Turan
Halklarını Araştırma Topluluğu tarafından Yahya Kemal Salonunda düzenlenen
programa akademisyenler, öğrenciler ve misafirler yoğun ilgi gösterdi.
Saygı duruşu, Türkiye ve
Azerbaycan Milli Marşlarının okunmasıyla başlayan programda Türk Dili ve
Edebiyatı Bölümü öğrencisi Orhan Avcı
Hüseyin Nihal Atsız’ın “Selam” adlı şiirini okudu. Turan Halklarını Araştırma
Topluluğu Başkanı Furkan Yücel’in açılış konuşmasının ardından programın
konferans kısmına geçildi.
Tarih boyunca büyük devletler kuran Türk milletinin bir çok tehlikeye maruz kaldığını belirten Prof. Dr. İsmail
Özçelik “19. Yüzyılda Batı’nın ve Rusya’nın kışkırtmalarıyla Balkanlar
Osmanlı’dan koparılınca Anadolu’da Rum ve Ermeni iddiaları gündeme geldi. Sevr
paylaşımıyla Türklüğün Anadolu’dan atılmak istendiği ortaya çıkmış ve kendisini
göstermiştir” dedi.
Karabağ’da Türk Tarihi
Karabağ’a ve Karabağ’daki
Türk varlığına vurgu yapan Prof. Dr. İsmail Özçelik, “Hocalı’nın içinde yer
aldığı Karabağ bölgesinin işe yaramaz bir yer olduğu algısını yerleştirmek
isteyen Ermeniler Karabağ’a “Dağlık Karabağ” demiştir. Aslında Karabağ yeraltı
zenginliklerine sahip, toprağı verimli ve sulak bir bölgedir. Karabağ Türk
tarihinde genellikle askeri garnizon ve üs olarak kullanılmıştır. Örneğin 1064
yılında Selçuklu Sultanı Alparslan burayı kışlak olarak kullanmıştır. Timur,
Anadolu seferinden sonra Anadolu ve Suriye’den 50 bin kadar Türkmen’i Karabağ’a
iskan etmiş, Karabağ’da İlhanlılar,
Akkoyunlular, Safeviler döneminde de
Türk unsuru hakim olmuş ve bölge Türkleşmeye devam etmiştir. 1590
yılında bölge kesin olarak Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Kafkasya’nın 18. ve
19. yüzyılda İran ve Rusya hakimiyetine girmesiyle yoğun bir şekilde Ermeni
nüfusu burada iskan edilmeye başlandı. Bu politika hem günümüz Ermeni
devletinin ortaya çıkmasını hem de Ermenilerin bir Türk yurdu olan Karabağ’a
iskanını ortaya çıkardı. Ermeni devletinin teşekkülü Ortadoğu’da İsrail’in
teşekkülü gibi, Balkanlarda Bulgaristan ve Sırbistan’ın teşekkülü gibidir”
şeklinde konuştu.
Birinci Dünya Savaşında
çıkan Ermeni isyanları ve Doğu Anadolu’da
Ermenistan hayaliyle yapılan
katliamların Hocalı’nın başlangıcına işaret ettiğini belirten Prof. Dr.
Özçelik, “Bu mezalimin benzeri 90’lı yıllarda Hocalı’da yaşanmıştır. Süregelen
bu hadiseler ve isyanlar neticesinde Osmanlı Devleti Mayıs 1915’te tehcir
yasası çıkartarak Ermenileri güneye göç ettirme kararı aldı ve gazetelerini
kapattı. Ermeniler bu günü katliam günü olarak andılar. Bu düşünce daha sonra
bir intikam hareketine dönüştü. Bu günün katliamla alakası yoktur. Bu gün
elebaşlarının yakalandığı ve gazetelerin kapandığı gündür” dedi.
Hamile Kadınlara ve Çocuklara İşkence Edildi
Sovyetlerin Perestroyka
(yeniden yapılandırma) döneminde özerk bir bölge olan Karabağ’ın Azerbaycan ve
Ermenistan arasında tartışma konusu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özçelik,
“Özerk bölge konseyi Ermenistan’a katılma kararı aldı. Bu kararın alınmasında
son 75-100 yılda iskan politikasıyla yerleştirilen Ermenilerin bölgede ve
konseyde sayıca fazla olmaları önemli rol oynadı. Azerbaycan bu kararı
tanımadı. Karabağ’da Türklere yönelik eylemler, saldırılar başladı. Ermeni
güçleri Şubat ayının 25’ini 26’ya bağlayan gecesinde 366. Ermeni alayı
desteğiyle bölgenin giriş ve çıkışını kapadı. Hocalı kasabasında Azeri
kaynaklarına göre 613 masum insanı öldürmüşler, şehit etmişlerdir. 487 kişi
ağır yaralanmış, 1275 kişi esir alınmış, 150 kişi kaybolmuş ve esirlerin
akıbeti de açıklığa kavuşmamıştır. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde
cesetlerin bir çoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği
görüldü. Hamile kadın ve çocukların
işkenceye maruz kaldığı tespit edildi. İnsan hakları izleme Örgütü olayı
Dağlık Karabağ savaşı içindeki en büyük katliam olarak niteledi. Azerbaycan,
Hocalı katliamını 1994’te soykırım olarak kabul etti. Avrupa Konseyi
Parlamenter Meclisi olayın soykırım olarak tanınmasını tüm dünyaya ilan etti. Olay bazı ülkelerde ve ABD’nin 15
eyaletinde soykırım olarak kabul edildi. Türkiye’de ve dünyanın değişik
yerlerinde Hocalı soykırımı anısına anıtlar dikildi” diyerek sözlerini
tamamladı.
Konferansın sonunda Turan Halklarını Araştırma Topluluğu danışmanı Doç. Dr. Seyfullah Yalın tarafından Prof. Dr. İsmail Özçelik'e plaket takdim edildi. Program Hocalı soykırımını belgeleyen
fotoğraf sergisinin gezilmesiyle son buldu.






