22 Aralık 2023

Eğitim Fakültemizde “Sezai Karakoç’u Anma Programı” Yapıldı

Üniversitemiz Türkçe Topluluğu ve Anadolu Mektebi Okuma Topluluğu iş birliğiyle Üniversitemiz Nurettin Topçu Konferans Salonu’nda “Sezai Karakoç’u Anma Programı” yapıldı.

Programa, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erman Yükseltürk, Prof. Dr. İsmail Aydoğan, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı.

Prof. Dr. İsmail Aydoğan’ın “Sezai Karakoç ve Diriliş” konulu konferansı ile başlayan program, öğrencilerimizin Sezai Karakoç’un şiirlerini okuduğu şiir dinletisi ile devam etti.

Sezai Karakoç’un hayatı, düşünceleri ve kişiliği hakkında bilgi veren Prof. Dr. İsmail Aydoğan, “Türkiye’de düşünce yolunda giden herkesin uğrayacağı insanlar vardır. Bu yola çıkan herkes bu insanları bulur. Bu kaynaklardan yararlanmak ister. Ben de o kaynaklardan yararlanmak isteyen insanlardan birisiyim. Alemde, tabiatta çok ilginç şeyler var ama bunlar içerisinde bana en ilginç geleni nehirler ve ırmaklardır. Büyük insanları ben nehirlere benzetirim.  Bu nehirler nasıl ki elektrik santralleri ile evimizi aydınlatıyor, tarım arazilerini besleyip sebze ve meyvelerin yetişmesine vesile oluyor ve görsel bir temaşa sunuyorlarsa bu büyük insanlar da aklımızı, ruhumuzu aydınlatıyor ve besliyor. Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören ve Akif İnan gibi insanlar nehirdir. Bu nehirlerden yararlanmak nasip işidir. Bu insanlar bizleri beslediği gibi birbirlerini de besliyorlar. Hangi fikirde, dünya görüşünde olursanız olun bu adamlarla yolunuz bir mutlaka kesişir ya da kesişmelidir. Kesişmiyorsa problem var demektir. Sezai Karakoç’un “Diriliş” düşüncesinin çıktığı yer, ortaokulda karşılaştığı Necip Fazıl’ın “Büyük Doğu” kavramıdır. İnsanın içinde bir şey yoksa dışarıdan yapılan müdahalelerin o kişiye bir faydası olmaz. İç, dıştan önemlidir. Eğitim bu nedenle içe yönelik olmalıdır. Dış dünya gereğinden fazla bedenimize, gösterişe önem vermemizi istiyor. Sezai Karakoç’un da içinde bir şeyler olduğu için Büyük Doğu’yu buluyor. İnsanları tek başına kavrayamayız. İnsanların kimlerden beslendiği ve yanında kimlerin olduğu önemlidir. Sezai Karakoç’un “Yedi Güzel Adam” olarak bilinen Cahit Zarifoğlu, Mehmet Akif İnan, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Ali Kutlay, Nuri Pakdil ve Alâeddin Özdenören’le yakınlığı var. Memur oluyor ama iki kez memurluktan istifa ediyor. Memuriyet, para kazanma hırsı, hayatı herkesin bildiği şekliyle yaşamak bazı insanlar için züldür. Sezai Karakoç, sıranın dışındaki adamdır. Hayatı da sıranın dışındadır. Kelimenin tam anlamıyla fikrini oluşturmak için yaşamış adamdır. Ben “Diriliş” kavramının daha çok Sezai Karakoç ile hemhal olmasını, Sezai Karakoç’un hem ruhuna, hem de yaşantısına hem de bir duruşa sahip olmasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum” dedi.

Konferansın ardından Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erman Yükseltürk, Prof. Dr. İsmail Aydoğan’a verdiği değerli bilgiler dolayısıyla teşekkür ederek plaket verdi.

Program, şiir dinletisi ile sona erdi.