Üniversitemiz Türkçe
Topluluğu ve Anadolu Mektebi Okuma Topluluğu iş birliğiyle Üniversitemiz
Nurettin Topçu Konferans Salonu’nda “Sezai Karakoç’u Anma Programı” yapıldı.
Programa, Eğitim
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erman Yükseltürk, Prof. Dr. İsmail Aydoğan, akademik
ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı.
Prof. Dr. İsmail
Aydoğan’ın “Sezai Karakoç ve Diriliş” konulu konferansı ile başlayan program,
öğrencilerimizin Sezai Karakoç’un şiirlerini okuduğu şiir dinletisi ile devam
etti.
Sezai Karakoç’un
hayatı, düşünceleri ve kişiliği hakkında bilgi veren Prof. Dr. İsmail Aydoğan,
“Türkiye’de düşünce yolunda giden herkesin uğrayacağı insanlar vardır. Bu yola
çıkan herkes bu insanları bulur. Bu kaynaklardan yararlanmak ister. Ben de o
kaynaklardan yararlanmak isteyen insanlardan birisiyim. Alemde, tabiatta çok
ilginç şeyler var ama bunlar içerisinde bana en ilginç geleni nehirler ve
ırmaklardır. Büyük insanları ben nehirlere benzetirim. Bu nehirler nasıl ki elektrik santralleri ile
evimizi aydınlatıyor, tarım arazilerini besleyip sebze ve meyvelerin
yetişmesine vesile oluyor ve görsel bir temaşa sunuyorlarsa bu büyük insanlar
da aklımızı, ruhumuzu aydınlatıyor ve besliyor. Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin
Topçu, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören ve Akif İnan gibi insanlar
nehirdir. Bu nehirlerden yararlanmak nasip işidir. Bu insanlar bizleri
beslediği gibi birbirlerini de besliyorlar. Hangi fikirde, dünya görüşünde
olursanız olun bu adamlarla yolunuz bir mutlaka kesişir ya da kesişmelidir.
Kesişmiyorsa problem var demektir. Sezai Karakoç’un “Diriliş” düşüncesinin
çıktığı yer, ortaokulda karşılaştığı Necip Fazıl’ın “Büyük Doğu” kavramıdır.
İnsanın içinde bir şey yoksa dışarıdan yapılan müdahalelerin o kişiye bir
faydası olmaz. İç, dıştan önemlidir. Eğitim bu nedenle içe yönelik olmalıdır.
Dış dünya gereğinden fazla bedenimize, gösterişe önem vermemizi istiyor. Sezai Karakoç’un
da içinde bir şeyler olduğu için Büyük Doğu’yu buluyor. İnsanları tek başına
kavrayamayız. İnsanların kimlerden beslendiği ve yanında kimlerin olduğu
önemlidir. Sezai Karakoç’un “Yedi Güzel Adam” olarak bilinen Cahit Zarifoğlu,
Mehmet Akif İnan, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Ali Kutlay, Nuri Pakdil ve
Alâeddin Özdenören’le yakınlığı var. Memur oluyor ama iki kez memurluktan
istifa ediyor. Memuriyet, para kazanma hırsı, hayatı herkesin bildiği şekliyle
yaşamak bazı insanlar için züldür. Sezai Karakoç, sıranın dışındaki adamdır.
Hayatı da sıranın dışındadır. Kelimenin tam anlamıyla fikrini oluşturmak için
yaşamış adamdır. Ben “Diriliş” kavramının daha çok Sezai Karakoç ile hemhal
olmasını, Sezai Karakoç’un hem ruhuna, hem de yaşantısına hem de bir duruşa
sahip olmasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum” dedi.
Konferansın ardından Eğitim
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erman Yükseltürk, Prof. Dr. İsmail Aydoğan’a verdiği
değerli bilgiler dolayısıyla teşekkür ederek plaket verdi.
Program, şiir dinletisi
ile sona erdi.







