Üniversitemiz
Eğitim Fakültesi, Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı tarafından Türkiye Yüzyılı
kapsamında söyleşi düzenlendi. Dr. Öğr. Üyesi Murat Yiğit’in konuşmacı olarak
katıldığı “Dijital Çağda Teknoloji ile Sosyal Medya Araçlarının Bilinçli
Kullanımı ve Dijitalleşen Türkçe” başlıklı söyleşiye akademik ve idari
personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı.
Söyleşide;
dünyada internet alt yapısının doğuşu, gelişimi; cep telefonunun icadı ve
yaygınlaşması gibi teknolojinin tarihi gelişimi geniş bir perspektifte ele
alındı. Dr. Öğr. Üyesi Murat Yiğit, Sosyal medyanın yaygın olarak kullanılmaya
başlanmasıyla 2000 yılı ve sonrası doğumlular için ‘Dijital Yerli’ ve 2000 yılı
öncesinde doğanlar için ‘Dijital Göçmen’ ayrımına dikkat çekti. Özellikle ‘Dijital
Yerli’ olarak adlandırılan ve Z kuşağı olarak da bilinen genç neslin günlük en
az 7 saatini internette geçirdiğini ve bu 7 saatin de en az 3 saatini sosyal
medya araçlarına ayırdığını söyleyen Yiğit; WhatsApp, X (Twitter), Youtube,
Instagram, Facebook vb. sanal ortamlarda gerçekleştirilen iletişim sırasında
kullanılan dil yanlışlarına ve özenti ifadelere örnekler verdi.
Günlük konuşmalardaki Türkçe kullanımıyla yazı
dilindeki Türkçe kullanımının farklı olduğuna değinen Yiğit, sosyal medya
araçlarında Türkçe’nin öge
dizilişine ve ses uyumuna dikkat edilmediğini; yazım, imla ve anlatım
kurallarına uymayan ifadelerin sıkça kullanıldığının altını çizdi. Çeşitli
sosyal medya araçlarından bire bir aldığı iletişim ifadelerini değerlendiren
Yiğit, İngilizceye benzeyen kısaltmalar ve söyleyişlerle dolu olduğunu; 4000 yıl
öncesinin mağara yazılarını anımsatan emojilerlerin sosyal medya dilini işgal
ettiğini ve Türkçeden farklı yeni bir dilin yani “Dijitalce”nin icat
edilmeye çalışıldığını sözlerine ekledi.
Söyleşinin sonunda ünlü Çinli filozof Konfiçyüs’ün
tarihi sözlerine atıfta bulunan Yiğit, şöyle bir aktarımda bulundu: “Konfiçyüs’e
sormuşlar; size bir ülkeyi idare etme görevi
verilseydi, yapacağınız ilk iş ne olurdu? Konfüçyüs cevap vermiş: İşe önce dili düzeltmekle başlardım. Çünkü, dil
bozulursa kelimeler düşünceleri anlatamaz. Düşünceler iyi anlatılmazsa,
yapılması gereken işler yapılmaz. İşler gereği gibi yapılmazsa, töre ve düzen bozulur. Töre ve düzen bozulursa, adalet yoldan
çıkar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk ne yapacağını, işin nereye
varacağını bilemez. Bunun içindir ki hiçbir şey dil kadar önemli değildir” diye konuştu.
Söyleşi, soru-cevap kısmının ardından; Türkçe Eğitimi
Ana Bilim Dalı Başkanı Musa Demir’in Dr. Öğr. Üyesi Murat Yiğit’e plaket vermesiyle sona erdi.




