17 Mart 2017

Üniversitemizde İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy Anıldı

Üniversitemiz Veteriner Fakültesinde, İstiklal Marşının kabulünün 96. yılı münasebetiyle İstiklal Şairi, Veteriner Hekim Mehmet Akif Ersoy’u anmak amacıyla konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Necmettin Turinay katıldı. Konferansa Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Hakan Kocamış, Üniversitemiz öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Başalan yaptı. Prof. Dr. Başalan, “İstiklal Marşımızın kabulünün 96. yılını ve veteriner hekim meslektaşımız, vatan şairi Mehmet Akif Ersoy’u anmak için toplanmış bulunuyoruz. Milli Bayramlar ve önemli günlerde söylediğimiz İstiklal Marşı, dini ve milli sembolümüzdür” dedi.

Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Başalan’ın konuşmasının ardından Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitleri şiiri okundu. Şiirden sonra Yrd. Doç. Dr. Necmettin Turinay’ın konuşmasına geçildi.

Veteriner Hekim Mehmet Akif Ersoy

Konuşmasına Mehmet Akif Ersoy’un, Veterinerlikle yollarının nasıl kesiştiğini anlatarak başlayan Yrd. Doç. Dr. Necmettin Turinay, “Mehmet Akif o zamanların meşhur okulu Mülkiye’ye kaydoluyor. Ertesi yıl babası vefat ediyor, evleri yanıyor. Bir ailenin yükü Akif’in omuzlarına biniyor. Mehmet Akif okulu bırakmak zorunda kalıyor. O sıralarda İstanbul’da yeni açılan devletin önem verdiği bir okul olan Baytarlık Mektebi’ne kaydoluyor. Ailesinin maddi durumu Mehmet Akif’i bu okulda okumaya zorluyor. Yatılı olan bu okulda masrafları daha az olacak ve ailesine yük olmayacak. Bu okuma Mehmet Akif için öyle yüksek bir şansa dönüştü ki tahmin edemezsiniz. Bu okuldan birincilikle mezun oluyor. Akif’te öyle bir meslek sevgisi var ki 1925 yılında Mısır’a gidene kadar veterinerlikle ilişkisini kesmiyor. Mehmet Akif müspet ilimlerle günümüz tabiriyle sayısal alanda çalışmış bir insan.1920-1930’lı yıllarda ön planda olan şairlerimizin, mütefekkirlerimizin, yazarlarımızın içinde sayısal alandan mezun olmuş tek kişi Mehmet Akif’tir. Dolayısıyla Mehmet Akif’in yetişmesinde laboratuvar çalışmaları gibi farklı bir öncelik var. Mehmet Akif mesleğine ve bilimsel çalışmalara tutkulu bir insan ama ondaki enerji o kadar yüksek ki bu enerji veterinerliğe sığmamış. Kendisine akacak başka bir alan aramış. Burası da şiir ve edebiyat olmuş” dedi.

         Edebiyata Dönüşmedikçe Asla Hatırlanmaz

Edebiyata dönüşen savaşın bilineceğini ve asla unutulmayacağını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Turinay, “Mehmet Akif istihbarat teşkilatında görevli olarak bulunduğu Arabistan’da Çanakkale savaşının kazanıldığını duyuyor ve Çanakkale Şehitleri şiirini orada yazıyor. Akif Çanakkale’yi görmemişti ama kalbiyle oradaydı. Mesela Irak cephesinde Kutül Amare diye bir savaş vardır. Osmanlı ordusu 30 bin kişilk İngiliz ordusunu bütün subaylarıyla birlikte esir etmiştir. Bunu bilen çok azdır. Neden bilmiyoruz? Çünkü bir şey edebiyata dönüşmedikçe asla hatırlanmaz. Eğer Mehmet Akif bu şiiri yazmasaydı Türkiye’de bir Çanakkale kültürü oluşmazdı. İşte edebiyatın ve şiirin gücü budur. Olayların milletlerin hafızasında kalıcı hale gelmesini sağlıyor ve nesilden nesile intikal ediyor” dedi.

İstiklal Marşı’nın Diğer Marşlardan Farkı

İstiklal Marşı’nın dış düşmana karşı bağımsızlık mücadelesinin anlatıldığını; diğer marşların ise iktidar değişikliği ve krala methiye niteliğinde olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Turinay, “Mehmet Akif, insanların korku içinde olduğu günlerde Sevr mağarasında Peygamber Efendimiz’in (SAV) Hz. Ebubekir’e dediği gibi, millete ‘Korkma’ diyor. O günlerde Yunan orduları Haymana ve Polatlı’ya gelmiş. Yeni kurulan meclis ve yeni Başkent çökmek üzere. Mehmet Akif’in ‘Korkma’ mesajı tüm Anadolu’da yayılarak heyecanlı bir hamle üretiyor ve İstiklal Marşı olarak kabul ediliyor. Böyle bir tecrübeyi Fransa da yaşamış. Burada dikkat çekeceğim nokta Fransa milli marşı dış düşmana karşı bağımsızlık mücadelesini anlatan bir marş değildir. Bu marş iktidarı devirmek üzere bir iç mücadeleyi, sınıf mücadelesini esas alıyor. Dış mücadele değil, ülke savunması değil, ülkenin dış düşmanlardan korunması değil sadece bir iktidar değişikliği esas alınır. Rus milli marşı da bu şekildedir. İngiliz milli marşı ise kralı yücelten krala methiye, dua esaslı bir metindir. Akif, İstiklal Marşı’nda İstanbul’u, Ankara’yı hiçbir statüyü kutsamıyor. İstiklal Marşı Milletimizin karanlık bir zamanında istikbale yönelik bir konuşma ve müjdedir.” dedi.

Konuşmanın ardından Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Hakan Kocamış tarafından Yrd. Doç. Dr. Turinay’a plaket verildi. Program ikramla sona erdi.