Kurbanlık Alırken ve
Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kurban Bayramı’na sayılı günler kala Üniversitemiz Veteriner Fakültesi Gıda
Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naim Deniz Ayaz vatandaşlarımızı ve kamuoyunu kurbanlık hayvanların
seçimi, kesimi ve sonrasında etlerin muhafazasında dikkat edilmesi gereken
hususlar hakkında bilgilendirmek adına önemli açıklamalarda bulundu.
Kurbanlık Hayvan
Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz
İnsan
ve hayvan sağlığının korunması açısından bazı hususların iyi bilinmesinin
önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr.
Ayaz, “ Kurbanlık hayvanların seçimi, kesimi ve sonrasında etlerin
muhafazasında dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Bunlar insan ve
hayvan sağlığının korunması, hayvan refahı ve et kalitesi açısından önem
taşımaktadır. Kurbanlık hayvan seçiminde küçükbaş hayvanların bir yaşını,
büyükbaş hayvanların ise iki yaşını tamamlamış olması ve gebe olmamasının yanı
sıra ülkemizde kasaplık hayvan varlığı tehdit altında olduğundan özellikle
damızlık özelliği taşıyan dişi hayvanların kurbanlık olarak tercih edilmemesi
hayvancılığın geleceği açısından önem taşımaktadır. Kurbanlık olarak seçilen
hayvanların sağlıklı olması insan sağlığının korunması açısından oldukça
önemlidir, zira hayvanlardaki hastalıkların büyük bir bölümü insanlarda da
ciddi sağlık problemlerine yol açmaktadır. Bu nedenle, zayıf, sürünün gerisinde
kalan, tüyleri mat ve karışık, donuk bakışlı, anormal hareketler sergileyen
hayvanlar tercih edilmemelidir. Hayvanlar yatalak olmamalı, topallamaksızın
yürüyebilmeli ve kambur durmamalıdır. Hayvanların vücut ısıları yüksek
olmamalı, öksürük ve hırıltı olmaksızın sessiz bir şekilde soluk alıp
verebilmeli, iniltisi bulunmamalıdır Ayrıca, hayvanın gövdesinde anormal bir
şişliği, iltihap ve açık yarası bulunmamalıdır. Burnunda akıntı ve ağzında
aşırı bir salya bulunmamalı, dışkısı sıvı olmamalı ve idrarı saman renginde
olmalıdır ” dedi.
Hayvanlara Kesim
Alanına Getirilirken İyi Muamele Edilmelidir
Hayvanların strese duyarlı canlılar olduğunu,
stresin de et kalitesini etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Ayaz, “ Kesim öncesi ve esnasında yaşayacakları stres
ve yorgunluk et kalitesini çok olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle hayvan
refahına dikkat edilmelidir. Hayvanların kesim gününe kadar alıştıkları ortamda
ve sürü içerisinde kalmaları strese girmelerini önleyecektir. Eğer uzun yoldan
gelmiş ise kesim öncesinde hayvanların yeterince dinlendirilmiş olmalarına
dikkat edilmelidir. Hayvanlara yeterli yem ve su verilmesi son derece
önemlidir. Hayvanların kesim alanına getirilmeleri esnasında aşırı yorulması,
dövülmesi, eziyet edilmesi, acele ettirilmesi, kesilen diğer hayvanları
görmeleri ve kesimin tek bir bıçak darbesi ile yapılamaması strese neden olur.
Bu durum etin koyu, sert ve lezzetsiz olmasına ve etin daha çabuk bozulmasına
yol açmaktadır ” dedi.
Kesim Mutlaka
Belirlenen Kesim Yerlerinde, Ehil Kasaplar Tarafından, Hijyenik Olarak
Yapılmalıdır
Kesim
işleminin mutlaka yetkili merciler tarafından belirlenen kesim alanlarında,
ehil kasaplar tarafından veteriner hekim gözetiminde yapılması gerektiğini
ifade eden Prof. Dr. Ayaz, “ Hayvanlarda
görülen bazı hastalıklar tazminat kapsamındadır. Kesim esnasında hayvanda bu
tazminatlı hastalıklardan birinin tespit edilmesi halinde şayet kesim yetkili
merciler tarafından belirlenen yerlerde veteriner hekim gözetiminde yapılmışsa
hayvanın bedeli belirlenen oranlarda devlet tarafından hayvan sahibine ödenebilmektedir.
Kesim yapan kasabın tecrübeli olması hem hayvana eziyet edilmemesi, kasabın
kendine ve çevresindekilere zarar vermemesi, et kalitesi ve et hijyeni
açısından önem taşımaktadır. Kesim işlemi en az iki keskin bıçak ile
yapılmalıdır. Kesim işleminin hayvan refahına uygun yapılması için ilk kesim
yapılacak bıçağın çok keskin ve hayvanın boynunun iki katı uzunluğunda olması
gerekmektedir. Kesim esnasında hayvan gövdesi yere temas ettirilmemelidir.
Kesim hijyeni açısından dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus deri
yüzeyinin ve bağırsak içeriğinin etlere temas ettirilmemesidir. Bu etlerin
zararlı mikroorganizmalarla bulaşmasının önlenmesi açısından çok önemlidir. Bu
noktada yapılan en sık hatalar kesimi yapan kişinin deriyi tuttuğu eliyle
karkasa temas etmesi, bıçağın deriye silindikten sonra karkasın parçalanmasına
devam edilmesi veya iç organların çıkarılması esnasında bağırsak içeriğinin
etlere bulaşmasıdır. Ülkemizde kasaplık hayvanların kesimi resmi veteriner
hekim kontrolünde yapılmaktadır ancak Kurban Bayramında istisnalar
yaşanabilmektedir. Şayet kesim bir veteriner hekim gözetiminde yapılmıyorsa
hayvanın sağlıklı olup olmadığının tespitinde göğüs ve karın boşlukları ile
buralarda bulunan organların kontrolü büyük önem taşımaktadır. Organlarda renk
değişiklikleri, apseler, kistler, inci tanesi şeklinde beyaz oluşumlar önemli
hastalıkların belirtisi olabilir. Böyle şüpheli durumlarla karşılaşılması
halinde etleri tüketmeden önce, hayvan gövde ve iç organlarının birlikte bir
veteriner hekime gösterilmesi gerekmektedir. Hastalıklı doku ve organlar
insanlar tarafından kesinlikle tüketilmemeli ayrıca evcil hayvanlara da
yedirmemelidir. Eğer kesim bir mezbahada yapılmamış ise hastalıkların doğada
yayılımının önlenebilmesi için bu organ ve dokuların en az 2 metre
derinliğinde, sokak/vahşi hayvanların ulaşamayacağı derinlikte çukurlara
gömülmesi ve üzerlerinin kireçle kapatılması gerekmektedir ” dedi.
Kesim Sonrası Etlerin
Muhafazası
Kesim sonrası etlerin muhafazasının et
kalitesi ve gıda hijyeni açısından önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Ayaz, “
Kesim sonrasında elde edilen kasların ete dönüşmesi için yaklaşık bir gün serin
ve temiz bir ortamda bekletilmesi gerekmektedir. Bu süreden sonra etlerin
tüketilmesi doğru olacaktır. Daha sonra etler pişirilebileceği gibi çiğ olarak
da muhafaza edilebilir. Etler uzun süre saklanacak ise bir ailenin bir öğünde
tüketebileceği kadar küçük porsiyonlara bölünerek buzdolabı poşetlerine konulup
dondurulması gerekmektedir. Büyük parçalar halinde dondurulan etler, çözündürüldüklerinde
bir defada tüketilemediğinden tekrar tekrar dondurma ve çözündürme işlemleri
sonrası bozulabilmekte ve gıda zehirlenmelerine yol açabilmektedir.
Dondurulmadan buzdolabının soğuk bölümünde muhafaza edilen etler hijyenik
kaliteye bağlı olarak yaklaşık bir hafta dayanabilmektedir. Küçük porsiyonlar
halinde paketlendikten sonra dondurulan ve bu şekilde muhafaza edilen etler ise
6 ay kadar bozulmadan saklanabilmektedir. Kavurma yaptıktan sonra porsiyonlar
halinde paketlenip dondurulan etler ise çiğ olarak dondurulanlara göre daha
uzun süre dayanabilmektedir ” dedi.
.jpg)
