Beş Yılın Ardından Gelen Gurur: “Muhabbet Sürermiş Bir Rüzgar Kadar”

Konuşmasına Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde hayatını kaybeden şehitlerimizi anarak başlayan Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Sedat Aktan, ‘’Sayın Rektörümüz yurt dışında olduğu için törene katılamadı. Rektörümüz mezun olan gençlerimize tebriklerini ileterek selamlarını iletti.  Gençler sizlere Zeynepler ve Yusuflar diye hitap etmek istiyorum. Benim çocuklarımın ismi Zeynep ve Yusuf. Bunu şunun için dile getiriyorum sizler bizim evladımız yerindesiniz. Değerli aileler beş yıl önce bıraktığınız emanetlerinizi sadece akademik donanımlı veteriner hekimler olarak değil, aynı zamanda farklı alanlarda gelişmiş, olgunlaşmış ve sorumluluklarının farkında olan bireyler olarak sizlere teslim etmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Bugün bende bir baba olarak buradayım. Kızım, mezun olacak öğrencilerimizin içinde. Açıkçası kızımın burayı yazmasını istememiştim. Nedeni de o dönem Veteriner Fakültesi Dekanı olmamdı. Dekan olduğum yerde kızımın okumasını istememiştim. Ama pandemi çıkınca yazgımız buymuş kızım buraya geldi. Kızımın aynı zamanda hocası oldum. Bununda haklı gururunu yaşıyorum. Pandemi zamanı Üniversitemize geldiğimde yol kenarında mahlep ağacı vardı. İlk kez mahlep ağacını Isparta’da koklamıştım ve kokusu çok hoşuma gitmişti. Burada mahlep ağacını kokladığımda o kokuyu alamamıştım. Herhalde kızım Zeynep yanımda olmadığı için o kokuyu alamamıştım. Kızım bana ‘Bab’ der. Bab Arapça da kapı anlamına gelir. Babalar evin kapısıdır. Bugünü göremeyen anneler ve babalarda var. Sevgili gençler biraz geçmişe gitmek istiyorum. Pandemi zamanı hepimiz için zorlu geçmişti. Sevgili gençler kendi kendinizle kaldığınız anlarda söz ve davranışlarınıza yumuşaklık ve ince düşünce katacak şeyler yapın. Hayat hızla geçiyor ve bazen hata yapabiliyoruz. O hatayı yapmamak için soluklanmak lazım. Tefekkür edip kendi kendinize düşünmeniz lazım. Bazı meselelerde ayrı düşünsek ayrı düşsek de vatan sevdası noktasında aynı olduğumu düşündüğüm Nihat Genç yerli bir aydındı. Geçen hafta kaybettik. Ardından herkes fikri namusundan vazgeçmediğini söyledi. 15 Temmuz gecesi söylediği sözlerde benim için çok değerliydi. 15 Temmuz’la alakalı değil ama hayat mottosu olarak söylediği bazı cümleleri aktarıyorum sizlere. Bu topraklar bizden çok şey bekliyor. Biz bu toprakların son umutlarıyız. Mühendis olarak, yazar olarak, yazılımcı olarak, çiftçisi olarak, annesi olarak bu milli heyecanlarımızı bir an bırakamayız. Yani bu toprağın güzelliğini anlamazsan zakkumun güzelliğini, toprağın güzelliğini, buğdayın güzelliğini, kuzunun güzelliğini, çalışmanın güzelliğini, üretimin güzelliğini anlamazsan sen nimet sahibi olamazsın. Bereket sahibi olamazsın. Allah sana vermez. Biz Türk milletinin çocuklarıyız. Biz bu Cumhuriyeti kurduk. Biz tarihin ilk günlerinden beri meydan savaşlarında varız. Çin’de olduk Hint’te olduk. Tarihte hiçbir coğrafyada bir insanın anne sevgisini, vatan sevgisini, ülke sevgisini durduramazsınız. Mümkün değildir. Bir vatanseveri susturmak, kapatmak ve durdurmak mümkün mü? Her şeyden umudum kesilir Anadolu’dan kesilmez. Benim umudumu Kars’tan, Diyarbakır’dan Toroslardan Kaz Dağı’ndan kimse kesemez. Bende oradan çıktım geldim. Ve Nihat Genç hep şunu söylerdi ‘Biz eyvallahsız yaşıyoruz.’ dedi. Ve umulur ki eyvallahsız yaşayacak, tek gayesi ülkesi ve vatan sevgisi olan siz gençlersiniz. Yolumuz bir daha kesişecekse eğer umulur ki vatan ve bayrak gayesi altında kesişir. Yükümüz ağır, yükünüz daha da ağır. Üç gün önce ölüm yıldönümünde andığımız Erdem Bayazıt’ın da dediği gibi ‘Önümde karanlıktan duvarlar Sırtımda insan yüklü bir gök var.’ Bu bir sorumluluğu açıklamaktır. Acısıyla, Tatlısıyla, kazandıklarımızla, kaybettiklerimizle göz açıp kapayıncaya kadar geçen bu beş yılın nihayetinde size Sezai Karakoç’un şu dizeleriyle veda ediyorum. ‘Muhabbet sürermiş bir rüzgar kadar.’ Her şey gönlünüzce olsun.'' dedi

Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serkan Erat, ‘’ Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde hayatını kaybeden şehitlerimize Allahtan rahmet yakınlarına sabır diliyorum. Yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi olarak modern altyapımız ve güçlü akademik kadromuz ile ülkemizin önde gelen fakültelerindeniz. Fakültemiz sadece ilimize değil çevre illere de hem bilimsel hem de pratik hizmetler sunarak bölge hayvancılığına ve halk sağlığına katkı sağlamaktadır. Hayvan hastanemiz teşhis, tedavi olanakları ve alt yapı imkanlarıyla hem eğitim hem de uygulama açısından öğrencilerimize iyi bir ortam sunmaktadır. Veteriner hekimlik yalnızca hayvan sağlığı değil insan, çevre ve toplum sağlığıyla doğrudan ilişkilidir. Çok yönlü ve stratejik bir meslektir. Sevgili mezunlarımız bugün hayatınızın çok önemli bir anına adım atıyorsunuz. Beş yıl boyunca edindiğiniz bilgi, birikim ve pratik tecrübeler sizleri artık aktif veteriner hekimliğin birer parçası haline getiriyor. Gıda güvenliğinden hayvan refahına, halk sağlığından, biyoteknolojiye kadar geniş bir alanda sorumluluk alacaksınız. Sizleri bugünlere bilgi donatarak getiren öğretim elemanlarımıza da teşekkür ediyorum.’’ ifadelerini kullandı.

Kırıkkale Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Abdullah Leblebicier, ‘’Veteriner hekimler ülke hayvancılığının dolayısıyla ülke ekonomisinin en önemli sigortasıdır. Salgın hastalıklarla mücadelede en ön saflarda yer alan hayvan refahının teminatı olan aynı zamanda gıda güvenliğine katkıda bulunan veteriner hekimlerimiz yalnızca mesleklerine değil aynı zamanda büyük bir özveriyle insanlığa hizmet etmektedir. Genç meslektaşlarım şunu unutmayın ki; sizler milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un, dünyada ilk kök hücre çalışmasını yapan ve ülkemizi thalidomide faciasından kurtaran Ord. Prof. Dr. Süreyya Tahsin Aygün’ün, dünyada ilk defa sığır vebası aşısını geliştiren Adil Mustafa Şehzadebaşı’nın ve adını tarihe altın harflerle yazdırmış sayısız nice meslektaşımızla beraber aynı mesleği icra edeceksiniz.’’ ifadelerini kullandı.