Üniversitemiz İslami İlimler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mesut
Cevher tarafından Fen Edebiyat Fakültesinde ‘Mutluluğun Sırrı’ konulu konferans
verildi. Öğrencilerimizin ve akademik personelin katıldığı konferansta Yrd.
Doç. Dr. Mesut Cevher İslam Medeniyetimiz ve irfan dünyamızdaki değerler
üzerinden mutluluğu ve mutluluğa götüren yolları anlattı.
Sohbet havasında gerçekleşen konferansta mutluluk, mutluluğun kaynakları,
mutlu insanın özellikleri üzerine dinleyicilerle fikir alış verişinde bulunan Yrd.
Doç. Dr. Cevher, “Psikologlar, insan sürekli bir şekilde kendinden memnun,
huzurlu ve rahat olduğunda mutlu olacağını söylüyor. Bunları bir araya getirmek
neredeyse imkansız görünüyor. Peki mutlu insan kimdir? Mutlu insan mazisinden
memnun, ‘keşke’ demeyen, anını aktif bir şekilde yaşayan ve her anını fırsat
olarak bilen insandır. Mutlu insan geleceğe umutla bakar, sorunların geçici bir
imtihan olduğunu düşünür. Kendini sever ve küçümsemez, kendini büyük görmez”
dedi.
Fıtrata uygun davranma ve mutluluk ilişkisine değinen Yrd. Doç. Dr.
Cevher, “Ruhsal bağlantımız nereye gidiyor, kimle bağlantılı? Yokluktan var eden Allah’a ruhen bağlı
değilsen mutlu olamazsın. Bu bağlantı bizi fıtrata götürüyor. Fıtrata karşı
gelen, yaratılış hakikatinin aksine davranan asla mutlu olamaz. Fıtrat her
şeyin hakkını sahibine vermeyi gerektirir. Sürekli bağlantı halinde olursak
müfettişe, gözetmene ihtiyaç olmaz. Fıtrata uyumlu olduğumuz zaman medeniyet ortaya koyarız. Tarihte Müslümanlar
fıtrata uygun hareket ettikleri zamanlarda medeniyet inşa etmişlerdir” şeklinde
konuştu.
Allah ile ruhi bağlantımızın taşıdığı hassasiyeti ve neticelerini Asrı
Saadet’ten bir örnekle anlatan Yrd. Doç. Dr. Cevher, “Bir gün Peygamber
Efendimizin (sav) huzuruna bir bedevi gelir ve kelimei şehadet getirerek
Müslüman olur. Peygamber Efendimiz (sav) sahabelerden Ebu Zer’e ‘Kardeşine
İslam’ı öğret’ der. Ebu Zer, bedeviye Zilzal suresini okur. Surenin son iki
ayetini, meali ‘Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını
görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını
görecektir’ olan ayetleri dinleyen bedevi ‘Allah zerre ile mi tartıyor? diye
sorar. ‘Evet’ cevabını alınca ‘Tamam, ben öğreneceğimi öğrendim’ der” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Cevher, mutluluğun sürdürülebilmesi için fiziksel, zihinsel
ve ruhsal iyilik halimize katkı sağlayacak eylemler içinde olmamızı belirterek,
“İlmi yönden, vücut sağlığı yönünden, adabı muaşeret yönünden vs. iyi
olmalıyız. İlişkilerimizde sevgi olmalı.
Söz ve fiillerimizle insanları kötülükten alıkoyarak onlara sevgimizi
göstermeliyiz. Yeteneklerimizin farkına varmalı, her gün yeni şeyler öğrenme çabası
içinde olmalıyız. İmanın göstergesi olan güzel ameller, yararlı işler yapmalıyız” dedi.
