13 Aralık 2017

Fıtrata Karşı Gelen Asla Mutlu Olamaz

Üniversitemiz İslami İlimler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mesut Cevher tarafından Fen Edebiyat Fakültesinde ‘Mutluluğun Sırrı’ konulu konferans verildi. Öğrencilerimizin ve akademik personelin katıldığı konferansta Yrd. Doç. Dr. Mesut Cevher İslam Medeniyetimiz ve irfan dünyamızdaki değerler üzerinden mutluluğu ve mutluluğa götüren yolları anlattı.

Sohbet havasında gerçekleşen konferansta mutluluk, mutluluğun kaynakları, mutlu insanın özellikleri üzerine dinleyicilerle fikir alış verişinde bulunan Yrd. Doç. Dr. Cevher, “Psikologlar, insan sürekli bir şekilde kendinden memnun, huzurlu ve rahat olduğunda mutlu olacağını söylüyor. Bunları bir araya getirmek neredeyse imkansız görünüyor. Peki mutlu insan kimdir? Mutlu insan mazisinden memnun, ‘keşke’ demeyen, anını aktif bir şekilde yaşayan ve her anını fırsat olarak bilen insandır. Mutlu insan geleceğe umutla bakar, sorunların geçici bir imtihan olduğunu düşünür. Kendini sever ve küçümsemez, kendini büyük görmez” dedi.

Fıtrata uygun davranma ve mutluluk ilişkisine değinen Yrd. Doç. Dr. Cevher, “Ruhsal bağlantımız nereye gidiyor, kimle bağlantılı?  Yokluktan var eden Allah’a ruhen bağlı değilsen mutlu olamazsın. Bu bağlantı bizi fıtrata götürüyor. Fıtrata karşı gelen, yaratılış hakikatinin aksine davranan asla mutlu olamaz. Fıtrat her şeyin hakkını sahibine vermeyi gerektirir. Sürekli bağlantı halinde olursak müfettişe, gözetmene ihtiyaç olmaz. Fıtrata uyumlu olduğumuz zaman  medeniyet ortaya koyarız. Tarihte Müslümanlar fıtrata uygun hareket ettikleri zamanlarda medeniyet inşa etmişlerdir” şeklinde konuştu.

Allah ile ruhi bağlantımızın taşıdığı hassasiyeti ve neticelerini Asrı Saadet’ten bir örnekle anlatan Yrd. Doç. Dr. Cevher, “Bir gün Peygamber Efendimizin (sav) huzuruna bir bedevi gelir ve kelimei şehadet getirerek Müslüman olur. Peygamber Efendimiz (sav) sahabelerden Ebu Zer’e ‘Kardeşine İslam’ı öğret’ der. Ebu Zer, bedeviye Zilzal suresini okur. Surenin son iki ayetini, meali ‘Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir’ olan ayetleri dinleyen bedevi ‘Allah zerre ile mi tartıyor? diye sorar. ‘Evet’ cevabını alınca ‘Tamam, ben öğreneceğimi öğrendim’ der” dedi.  

Yrd. Doç. Dr. Cevher, mutluluğun sürdürülebilmesi için fiziksel, zihinsel ve ruhsal iyilik halimize katkı sağlayacak eylemler içinde olmamızı belirterek, “İlmi yönden, vücut sağlığı yönünden, adabı muaşeret yönünden vs. iyi olmalıyız.  İlişkilerimizde sevgi olmalı. Söz ve fiillerimizle insanları kötülükten alıkoyarak onlara sevgimizi göstermeliyiz. Yeteneklerimizin farkına varmalı, her gün yeni şeyler öğrenme çabası içinde olmalıyız. İmanın göstergesi olan  güzel ameller, yararlı işler yapmalıyız” dedi.