Hz.
Mevlana, 744. Vuslat Yıldönümünde Üniversitemizde düzenlenen programla anıldı.
İslami İlimler Fakültesi ve İlahiyat Topluluğu tarafından Mavi Salon’da
düzenlenen etkinliğe İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Eyüp Baş, Üniversitemiz
Genel Sekreteri İsmail Altan Akgün, İl Müftüsü Şahin Yıldırım, akademik ve idari personelimiz ile
öğrencilerimiz katıldı.
İstiklal
Marşı ve saygı duruşu ile başlayan programda İslami İlimler Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Eyüp Baş selamlama konuşması yaptı. Prof. Dr. Baş, “İman esaslarımız
çerçevesinde İslam Tarihi Hz. Adem ile birlikte başlasa da daha özel anlamda
Peygamber Efendimizin (sav) yüce dinimizi tebliği ile başlamış ve Peygamber
Efendimizi (sav) en iyi anlayan İslam büyükleriyle, alimlerle devam etmiştir.
Bu büyük şahsiyetler ümmetin fetret dönemi olarak adlandırılan zor dönemlerinde
önemli işler yapmışlardır. Ana hatlarıyla Hz. Mevlana dönemi Moğol istilası
nedeniyle Anadolu’da varlık mücadelesinin verildiği bir dönemdir. Bu dönemde Hz. Mevlana’nın ortaya koyduğu
eğitim-öğretim faaliyetleri büyük önem arz ediyor. Vefatından sonra Mesnevi ile
devam eden yaygın bir eğitim süreci söz konusudur. Bugün anısına toplandığımız
Hz. Mevlana’nın vefatından yüzyıllar sonra eserleriyle Müslümanların
bilinçlenmesine vesile olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz” dedi.
Selamlama
konuşmasının ardından Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Zülfikar Güngör ‘Mevlana ve Mesnevi’yi Anlama Yolculuğu’ konulu
konferans verdi. Prof. Dr. Güngör, Mesnevi üzerinden kendimizi anlama yolculuğu
yaptığımızı belirterek, “Mevlana bu yolculuğunu Mesnevi’de Kur’an ve Resulullah
Efendimizin (sav) rehberliğinde yapar ve bize de ayna tutar. Mesnevi yolculuğu
tek başına yapılmayan, birlikte yapılan bir yolculuktur. Mesnevi, işin ehlinden
dinlenecek bir kitaptır. Mesnevi konusunda ciddi okuma ve araştırma yapmak
isteyenlere Tahirül Mevlevi’nin Mesnevi Şerhini tavsiye ediyorum. Mesnevi
Kuran’dan kıssalarla, İslam tarihinden kıssalarla ve başka eserlerdeki
hikayelerle, o hikayeleri alarak ikili anlatımlar çerçevesinde madde-mana,
suret-mana anlatımları çerçevesinde oluşmuş nazım şekli ile yazılmış bir
eserdir. Mesnevi’de bu manada çok güzel örnekler bulacaksınız. İkili demek olan
Mesnevi sadece şekil itibarı ile değil mana itibarı ile de Mesnevi’dir.
Mesnevinin ilk beyitlerinde ‘Herkes kendi zannınca beni dost bildi ama
sırlarımı araştırmadı’ diyen, zanna dayalı dostluktan şikayetçi olan Mevlana’yı
zanlardan kurtularak okuyalım veya dinleyelim. Allah yolculuğumuzu bereketli
kılsın. Kulluğumuzun farkında olarak yaşamayı, imanla emanetlerimizi teslim
etmeyi hepimize nasip etsin” şeklinde konuştu.
Konuşmasını
tamamlayan Prof. Dr. Zülfikar Güngör’e, İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Eyüp Baş teşekkür ederek plaket ve hediye takdim etti.
Konferansın
ardından Üniversitemiz İslami İlimler Fakültesi Tasavvuf Musikisi Topluluğu
tarafından konser verildi. İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Ömer
Selimoğlu şefliğindeki topluluk üyeleri
koro ve solo olarak birbirinden güzel tasavvuf musikisi eserleri
seslendirdi. Büyük bir beğeniyle dinlenen eserlere zaman zaman dinleyiciler de
eşlik etti. Konserin ardından İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Eyüp
Baş topluluk adına Araştırma Görevlisi Ömer Selimoğlu’na hediye takdim etti.
Program toplu fotoğraf çekimi ve ikram ile sona erdi.