Üniversitemizde
Kırıkkale İl Müftülüğü tarafından “ Din İstismarı ile Mücadelede Kur’an ve
Sünnete Dayalı Sahih Bilginin Önemi” adlı panel düzenlendi. Üniversite
öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen bu panele konuşmacı olarak DİB Kadro
Terfi ve Tahsis Daire Başkanı Ayten Koç, DİB Din İşleri Yüksek Kurul Uzmanı Dr.
Yaşar Seracettin Baytar, Uzman Vaiz İmadettin Türe katıldı.
Programda
panelist DİB Kadro Terfi ve Tahsis Daire Başkanı Ayten Koç, “Din istismarı,
dine dair kavramlar ve değerler yoluyla insanları aldatarak maddi veya manevi
çıkar elde etmek için kendi menfaatlerine dini kullanmak demektir. Tarihe
baktığımız zaman birçok kişi ve gruplar dinin insanlar üzerinde ki etkisinden
faydalanarak çeşitli kazançlar elde etmek için dini istismar etmişlerdir. Bu
kişi ve gruplar kimi zaman ayet ve hadisleri manalarını çarpıtmış ilgili
olmadıkları yerde kullanmıştır. Kendi art niyetlerine alet olacak şekilde
yanlış yorumlayarak halka anlatmışlardır. Dini istismar edenlerden bir kısmı
ise doğrudan dini hedef almıştır. Yine son zamanlarda dini istismar eden
gruplarda ortaya çıkmıştır. Dini istismar ederken sadece Kuran değil hadis
rivayetleri Ashabı Kiram, tarihi şahsiyetlerin hayatlarından da örnekleri
İslami değer ve kavramları anlamlarından çıkarıp kullanmışlardır” dedi.
DAEŞ’in
kendi amaçları doğrultusunda dini istismar ettiğini söyleyen DİB Din İşleri
Yüksek Kurul Uzmanı Dr. Yaşar Seracettin Baytar, “ Afganistan, Irak işgali… Oralardaki devlet
otoritesinin yok edilmesi, devlet
boşluğu, silah, uyuşturucu, petrol ticareti,
birtakım illegal odaklanmalar vs. aynı bir sağlıklı organizmanın
bağışıklık sisteminin güçsüz düştüğü anda mikropların hemen harekete geçmesi
gibi bunlar da kendileri için hayat ortamı bulur bulmaz nemalanmaya
başladırlar. Savaşa ortamları, devlet otoritesinin kaybolmasıyla oluşan birçok
otorite boşlukları, birtakım insanların hapishanelerde işkence görmesi,
yakınlarını kaybetmeleri Avrupa’da insan muamelesi göremeyen Müslümanlar,
bilinçaltında bu kin duyguları, bu öfke duyguları birikiyor. Patlayacak yer
arıyor. Bunlarda işte bu psikolojik ve sosyolojik şartları oluşturan kesimler
tarafından aynı şekilde bunlar analiz ediliyor. Bize göre Müslüman kimdir? La
ilahe İllallah diyen Allah’tan başka ilah yoktur diyen kişi Müslümandır.
Hadisler böyle buyuruyor” dedi.
Terör
örgütü FETÖ’nün yaptığı din istismarına değine
Uzman Vaiz İmadettin Türe, “Bu istismarlar nasıl gerçekleştirdi?
FETÖ’nün yaptığı istismarın nemalanmasının tek sebebi bizim dini kültür
alanında millet olarak, halk olarak bazı eksikliklerimizin olmasıdır. Nasıl bir örgüt ile karşı karşıyayız? Şimdi bir cemaat midir? Hayır. Çünkü örgütlenmesi artık mahkeme emri
kesinleşmiş, belgeleri de kaydedilmiş hususlar.
Yani bu bir örgüt. Referans aldığı yüce dinimiz kurallarını istismar
ederken tahrip etmeye başladığını gördük.
40 yıllık serüven din istismarı ile başladı, tahribat ile sonuçlandı. 15
Temmuzda artık ihanetin doruk noktasını biz yaşadık” dedi.
Programda
son olarak Kırıkkale İl Müftüsü Şahin Yıldırım konuşma yaptı. Yıldırım, “ Üniversite
yıllarımız oldu, lise yıllarımız oldu bu yıllarda fikirlerimizin çok değişiklik
arz ettiğini gördüm. Zaman zaman sıralarda okullarda arkadaşlarımızla
münazaralar yaptığımızı, tartışmalar yaptığımızı gözlemledim. Bu sıralarda
gençlerimizin eğer ki sabit olgunlaşmış fikirleri yok ise bu gibi akımlara
kapılma ihtimallerinin olduğunu gördük. Bilgi eksikliğinden dolayı birileri
aklen ve mantıken ikna edebilmişse gençleri hemen saflarına çekebilmektedir.
Çünkü olgunlaşmamış bir bilgi henüz yer bulmamış, kök salmamış bir bilgi. Neticede
yerini daha güçlü bir fikre devrede bilmektedir. İnsanların zayıf noktaları
olan çaresizlik içerisinde olduğu zamanlarda savaş gibi ülkenin karmaşa ve kaos
içerisinde hayat sürdürmesi gibi bir ortamda ortaya çıkıp insanlara bir dini ve
dünyevi bir hayat sunmakta ve bu hayatın neticesinde onları kendi kabının
içerisine aldıktan sonra da kendi militanı veyahut da kendi askeri yapmak gibi
olumsuz bir netice ortaya çıkarmaktadır “ dedi.


