Kirli Şekerler Tehlike Saçıyor
Tıp Fakültemiz Temel Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hakan Boyunağa kirli şekerler hakkında açıklamalarda bulundu.
Kirli şekerler olarak adlandırılan mısır nişastasından elde edilen glukoz ve fruktoz şuruplarının insan sağlığı açısından oldukça tehlikeli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Boyunağa, “Son yüzyılda teknolojide sağlanan gelişmelerin tamamı, insan sağlığı ve refahı üzerinde olumsuz etkiler oluşturmuştur. Günümüz insanı, 50-100 yıl öncesine göre doğal olmayan, çok farklı gıdalarla karşı karşıyadır. Bu gıdaların başlıcaları; genetiği değiştirilmiş ürünler, hormonlu bitkisel ve hayvansal gıdalar, bunların yanında tüm dünyada çığ gibi büyüyen obesitenin başlıca nedenlerinden biri olan mısır nişastasından elde edilen glukoz ve fruktoz şuruplarının aşırı tüketimi gelmektedir. ” dedi.
Şekerli ürünlerdeki tüketimin aşırı artışı, üreticilerin bu sektördeki kazanç iştahlarını kabartmış ve sektörün yeni arayışlara yöneldiğini belirten Prof. Dr. Boyunağa : “Bu arayışların bir sonucu olarak da mısır nişastasından elde edilen fruktoz üretimi ortaya çıkmıştır. Ucuz olması, gıdalarda kıvam arttırıcı olarak kullanılması, gıdaların bozulmasını geciktirmesi ve raf ömürlerini uzatması, gıdaların renginin daha parlak olmasını sağlayarak albenisini arttırması için glukoz früktoza çevrilmektedir.”
“Mısır Nişastasından Elde Edilen Tatlandırıcılar Metobolizmada Ağır Hasara Yol Açıyor”
Prof. Dr. Hakan Boyunağa, ticari olarak ekonomik görünen bu ürünlerin kullanımı, insan sağlığı üzerinde geri dönüşümü mümkün olamayan hasarlara yol açmakta ve bu hasarların oluşturduğu maddi kayıplar, gıdalardan elde edilen ticari kazançların kat be kat üzerinde karşımıza çıktığının altını çizereksözlerine şu şekilde devam etti: “Aynı zamanda mısır nişastasından elde edilen glukoz ve fruktoz şurubu, öncelikle üretiminden kaynaklanan toksik maddelerle bulaşım ve üretim kaynağını teşkil eden genetiği değiştirilmiş mısır kullanılmasından dolayı uzak durulması gereken bir ürün olduğunu belirten Prof. Dr. Boyunağa; “ Ayrıca, tüketimi özellikle karbonhidrat metabolizmasında bir bozulmaya yol açmakta ve bu bozulma sonucu olarak bir çok hastalık tetiklenmekte ve daha çocukluk dönemlerinde ürik asit yüksekliği, obezite, diabet, hipertansiyon ve dikkat eksikliği gibi problemlerle karşılaşılmaktadır” dedi.
“Aldığımız Ürünlerin İçeriğini İncelemeliyiz”
Bir tüketici olarak, aldığımız ürünlerin içeriğini çok dikkatli bir şekilde incelemenin, sağlığımıza ne ölçüde değer verdiğimizin bir göstergesi olacağını dile getiren Prof. Dr. Hakan Boyunağa; “Mısır nişastasından elde edilen glukoz-fruktoz şurubu üreten ve tüm dünyaya pazarlayan ülkeler, neredeyse tüm gıdalara eklenen bu molekülün kullanımını kendi sınırları dahilinde tamamen yasaklamakta ya da kısıtlama getirirken, ülkemizde de bu ürünlerin kullanımına sınırlandırma ya da yasaklama getirilmesi geleceğimiz için hayati öneme sahiptir” dedi.